Uzun bir süredir başkanlık sistemine geçmek için fırsat arayan iktidardaki AK Parti Geçtiğimiz dönem MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin “Getirin bakalım” dediği değişiklik ile başlatılan siyasi çalışmalar ışık hızı ile devam edip neticelenmiş ve ismi “Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi” olan modele kilitlenmişti.

Geçtiğimiz haftalarda Devlet Bahçeli’nin “2019 yılında MHP Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacak Tayyip Erdoğan’ı destekleyecek” şeklinde bir karar alınca eli rahatlayan hükümet görünen o ki başkanlık sitemine giden yolda gerekli olan bütün siyasi değişiklikleri yapmak için büyük bir çalışma başlattı.

Bilindiği gibi Başkanlık sisteminin genel özelliği hizmetlerin tek elden verilmesini esas alıyor, Böyle olunca da bürokrasiyi olabildiğince ortadan kaldırabilmek, beklenilen hizmeti tek elden verebilmek adına var olan bütün yöneticileri seçim yolu ile iş başına getirmek gibi bir anlayış hakim.

Yazımızın başında şu gerçeği belirtmek lazım, Polislerde,Askerlerde, Zabıtalarda şehirlerin güvenliğinden sorumludur,ancak olayların önlenmesinde Polisler ve Askerler daha sert bir yöntem izlerken Zabıtalar vatandaşa karşı olan müdahalelerde biraz daha merhametli davranırlar.

Bunun sebebi şudur Asker ve Polisi atamaları merkezi hükümet tarafından Zabıtalar ise o kentin belediye başkanları tarafından atanır-görevlendirilirler, Kamuoyunun gözü önünde cereyan edecek olan bu itiş kakış öncesinde Belediye başkanı Zabıta müdürüne “Seni ben atadım, biliyorsun bende Seçim ile iş başına gelmiş bir siyasetçiyim, dolayısı ile senin vatandaşa karşı olan iyi yada kötü hareketin seçimde direk olarak bana döneceği için biraz itidalli davran” talimatını verir.

Hatırlayan okuyucularımız vardır Yıllar önce İstanbul’da meydana gelen bir gösteride Polis özellikle bayanlara çok sert mücadele edince gelen şikayetler üzerine dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan “ Valilere hakim olamıyoruz zaman zaman kontrolden çıkıyorlar” dediğinde HDP milletvekili “O zaman Valileri seçimle iş başına getir” diyerek daha o günlerden bugünün temellerini atmıştı.

ABD’de bırakın valileri Şehirlerin güvenliğinden sorumlu Şerif’ler bile seçimle işbaşına geldiğinden otomatik olarak kentlerin valisi de, Kaymakamı da ,Emniyet müdürü de Belediye başkanı oluyor, bu görevler tek elden yönetiliyor ve netice iş dönüp dolaşıp Başkanlık sistemine kadar dayanıyor.

İşte şimdi yapılacak olan düzenlemelerin ilk ayağı olarak 51 il Bütünşehir kapsamına alınacak ve mülki sınırlarına geçecek. O ilin belediye başkanı ilin mülki sınırlarının tamamından sorumlu olacak.

Hatırlayınız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir süre önce il belediyeleri ile ilçe belediyelerinin verdiği hizmetlerde yaşanan yetki karmaşası nedeniyle, nüfus sınırı şartı olmadan 30 büyükşehrin dışında kalan 51 ilin ‘Bütünşehir’ sayılmasına yönelik çalışma yapılması talimatını vermişti.

Yeni yapılanmaya göre İçişleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığının ortak yürüttüğü çalışmanın tamamlandığı ve Erdoğan’a ya yapılacak sunumdan sonra Meclis’e geleceği öğrenildi. Hazırlanan taslakta, yerel yönetimlerin ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uyumunu’ içerecek bazı yeni adımlar da atılacak.

AK Parti kaynaklarından edinilen bilgilere göre, belediye başkanı aynı zamanda o ilin belediye meclisinin başkanı olamayacak. Meclis içinden başka biri başkan seçilecek. AK Parti kurmayları, düzenlemenin gerekçesini “Türkiye’de artık hükümetler parlamentodan çıkmayacak. Ama belediyelerde hâlen belediye başkanı belediye meclisinin de başkanı. Bu yapısal bir sorun. Yeni sistemde, meclis başkanı meclis içinden seçilebilir. Belediye başkanı aynı zamanda meclis başkanı olmamalı. Buna karar vereceğiz. Bunu 2004’te de tartışmıştık. O gün yapılamadı. Doğru olan, kendini denetleyen bir yapının başında başkan olmamalı. Yine 2014’te merkez-yerel yetki paylaşımında da yerele yetki verildi. Ancak merkezin sahadan çekilmesi düzenlemesi o dönem Sezer tarafından veto edildi. Bunlar da yapısal sorun. Müzakere ediyoruz. Merkezin yetkileri ile ilgili de bir uyum düzenlemesi yapılabilir” şeklinde açıkladı.

51 il Bütünşehir kapsamına alınacak ve mülki sınırlarına geçecek. Yani o il belediyesinin sınırları mülki sınırları ile aynı olacak. İlin belediye başkanı mülki sınırın tamamından sorumlu olacak. AK Parti kaynakları, doğru olanın şehrin tek elden planlanması olduğunu belirterek, “Belediyelerde farklı sorumluluk alanları var. Bu sorumluluk alanlarının çerçevesi tam çizilmeli. Tek elden plan yapılmalı” görüşünü dile getirdi. İl özel idareleri de kapatılacağı için buralardaki tüm kaynaklar il belediyelerine devredilecek.

Yeni düzenleme ile sınırlardaki stratejik olan beldeler hariç, 51 ildeki tüm belde belediyeleri ya en yakın ilçe ile birleşecek, ya da kapatılacak. AK Parti kurmayları, daha önce de yüzde 90’ı belde belediyesi olmak üzere bin 800 civarında belediyenin kapatıldığını hatırlatarak “Bir belde belediyesinde en az 9 personel var. Başkan ve şoförü ile birlikte 11 oluyor. Yıllık gideri bir buçuk milyon lira. Bu parayı oraya hizmet için götürmek daha doğru olur” değerlendirmesini yaptı. Bütünşehir uygulamasına geçildikten sonra 51 ildeki binlerce köydeki yapılarda yaşanan ruhsat ve iskân problemi de çözülmüş olacak.

Bu uygulama hayata geçirildiği takdirde galiba Valilik makamı da artık tarihe karışacak, Böylelikle de Şehir merkezlerinde “Bu kentin en yetkili ismi Valimidir, Belediye başkanımıdır.?” şeklindeki sorunun cevabı da “Artık şehirlerin en yetkili ismi Belediye başkanıdır” olacaktır.

Bekleyelim görelim.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263