Bizim bütün gençliğimiz daha doğrusu 14 yaşında kapısından içeriye girdiğimiz Erzincan Ülkü Ocaklarından 2012 yılında yapılan MHP’nin Büyük Kurultayında şimdi İYİ Partinin teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı olan Koray Aydın ile beraber yol yürüdüğümüz ve birlikte kaybettiğimiz günlere kadar geçen zaman dilimi içerisinde işin doğrusu başlıca idealimiz “Beyaz Sarayın bahçesinde atımza ot yedirmekti”

2012 yılının kasım ayında yapılan MHP’nin büyük kurultayı sonrası hem Türkiye’nin hem de dünyanın geçirdiği değişimi çok uzun süre değerlendirdiğimde  bizim “Beyaz sarayın bahçesinde atımıza ot yedirme” ülküsünün her olağanüstü durumda devam etmesi gerektiğini yol başçımızın da artık Meral Akşener olması gerektiği çok net bir şekilde ortaya çıkmıştı.

Türkiye şimdi bambaşka bir noktada “Türkiye ile birlikte dünya da işin doğrusu başka bir noktada, siyaset değişti, insanlar değişti, geçen zaman zarfında dünyaya bakışımıza değişti” desek yanlış bir ifade kullanmış olmayız.

Bir dönem MHP’de birlikte siyaset yaptığımız Meral Akşener- Lütfü Türkkan-Koray Aydın-Cumali Durmuş-Müsavat Dervişoğlu-Metin Ergun-Tolga Akalın –Şanbaz Yıldız başta olmak üzere binlerce kardeşimiz ile birlikte bizde şimdi İYİ Partinin başarısı için ter döküyoruz.

Yarınların bizim için ne göstereceğini bilmek zor ancak Türkiye’nin içerisinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulması adına artık tek bir siyasi partinin çabasının yeterli olmadığını bizde biliyoruz siyaset yapan hemen herkeste çok net bir şekilde görüyor, biliyor.

Eskilerin “umut tükenmez insan yaşlanır “şeklinde muhteşem bir ifadesi var, Dünyanın çok hızlı döndüğü, teknolojinin artık gün aşarı bir şekilde değiştiği, insan ihtiyacının saat başı değişim gösterdiği bir süreçte dünyayı İYİ okuyan siyasetçiye olan ihtiyaçta her dakika artıyor.

Biz kendimizi “araya gitmiş nesil” olarak değerlendiriyoruz,

Hayatımıza yön veren,

Dünya görüşümüzün şekillenmesinde rol oynayan Başbuğ Alparslan Türkeş’in “rahle-i tedrisatından” geçmiş bir ülkücü olarak bizden sonra gelecek nesillerin bizim çektiğimiz sıkıntıları çekmemesi adına kalan gücümüzü de bu memleketin insanı için kullanmaktan başka bir çaremiz olmadığına inanıyoruz.

Belki Beyaz Sarayın bahçesinde atımıza ot yedirme ülküsü düne göre bugün biraz daha zor hatta imkansız gibi ancak hayatını TURAN idealine adamış bir Ülkücü olarak kalan ömrümüzü  bu milletin rahatı için harcayacağımızdan hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.

En azından bizim şüphemiz yok.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263