Çoğu zaman bize ayrılan bu sütunlardan Türkiye’de artık saatler içerisinde değişen gündeme yetişmenin mümkün olmadığını böyle hızlı değişen bir gündeminde hiç kimseye bir faydası olmayacağını anlatmaya çalışıyoruz.
Pazartesi gecesini salı gününe bağlayan gece Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ’ın Ankara’da yemek yerken gözaltına alındığını ve ifadesinin alınmak üzere İstanbul’a getirildiği haberini alınca “hadi bakalım bundan sonraki günler içerisinde tüm ülkenin tartışacağı yeni bir gündem daha oluştu” demekten kendimizi alamadık.
Tam o saatlerde 08 ocak tarihinde seçildiği İYİ Partiden istifa eden Ankara milletvekili Kürşat Zorlu’nun Ankara il kongresinde AK Partiye katılacağı haberi tüm haber merkezlerine servis edildi.
Böyle bir noktada gündemin siyaset olacağını ve ikinci bir siyasi gündem oluşuncaya kadar söz konusu iki gelişmenin hepimizi meşgul edeceğini düşünmüştük…Yanılmışız.
Ertesi gün sabah saatlerinde Bolu Kartalkaya’da bir otelde meydana gelen yangın faciasında önce kayak yapmaya giden on vatandaşımızın hayatını kaybettiği haberi geldi.
Öğlen saatlerinde içimizi yakan “Çıkan yangıda hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı maalesef 66 kişidir” açıklaması üzerine bir anda nefesimizin kesildiği hissettik.
O arada sorgusu devam eden Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ’ın alınan ifade sonrası serbest bırakılacağı haberi geldiyse de kısa bir zaman sonra bu haberin doğru olmadığı soruşturmanın devam edeceği ve Özdağ’ın büyük bir ihtimal ile tutuklanabileceği haberleri de gelmeye başlamıştı.
Bolu ilimizde içimizi yakan haberler gelmeye devam ederken İYİ Partiden seçilen Ankara milletvekili Kürşat Zorlu’nun Ankara kongresi sırasında “Söz konusu vatanda gerisi teferruattır “diyerek AK Parti saflarına katıldığını canlı yayında seyrettik.
Biz bu yazıyı tamamlamaya çalıştığımızda Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ ile ilgili karar henüz belirlenmemişti ancak Türkiye’nin geldiği noktada kararın olumlu yada olumsuz olmasının da nasıl bir hava yaratacağını gelecek günlerde göreceğiz.
Anlatmaya çalıştığımız konu başlıkları Ülkede yaşayan hemen herkes tarafından biliniyor bunun yanında bilmediğimiz, takip edemediğimiz yada belki çok önemli olduğu anlaşılmadığı için diğer haberler ile ilgilenme imkanımız yok.
Bu kadar hızlı ve hepimizi bir taraftan başka bir tarafa savuran suni gündemlerden ne zaman ve nasıl kurtulacağımız ile ilgili inanın en ufak bir bilgimiz yok.
Beklentimiz rahmetli Süleyman Demirel’in “Demokrasi sabah erken saatlerde evinizin kapı zili çaldığında gelenin sütçü olduğundan emin olmaktır” dediği zaman dilimine erişmek.
Yani korku ikliminin bir an önce sona ermesi.