KOCAELİ (AA) - Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, konkordato sürecine ilişkin, "Yüzlerce firmayla müzakereler tamamlandı. Birçok firmanın kredileri yapılandırıldı. Bu süreçte 48 firmanın feragatla konkordatodan çıkması sağlandı. Feragat ve yapılandırmanın tamamının etkisiyle toplamda 318 firma konkordatodan çıktı." dedi.
Kocaeli Ticaret Odası Toplantı Salonu'ndaki İş Dünyası Buluşması kapsamında "Adım Adım Ekonomi Kocaeli" programına katılan Albayrak, şubat itibarıyla 7 bankaya ilave olarak diğer bankaların da müzakerelere katılmaya başladığını söyledi.
"Yüzlerce firmayla müzakereler tamamlandı." diyen Albayrak, şöyle konuştu:
"Birçok firmanın kredileri yapılandırıldı. Bu süreçte 48 firmanın feragatla konkordatodan çıkması sağlandı. Feragat ve yapılandırmanın tamamının etkisiyle toplamda 318 firma konkordatodan çıktı. Bu firmaların konkordatodan çıkmasıyla birlikte 5,4 milyar liralık bir kredi konkordatodan çıkmış olduk. Heyet görüşmelerine yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu firmalara her geçen gün yenileri ekleniyor, önümüzdeki süreçte bu sayı daha da artacak. Sadece son mart-nisan ayındaki bu yakın süreçte yaklaşık 4,5 milyar lira kredinin yapılandırılarak konkordatodan çıkmasını bu heyetin son verdiği güncel bilgiyle tamamlayarak hedeflemeyi düşünüyoruz."
Bu vesileyle mart-nisan ayı gibi toplam 10 milyar liralık paketin konkordatodan çıkmış olacağını anlatan Albayrak, konkordatodan çıkışlar hızlanırken, konkordato isteyen firma sayılarında da büyük düşüşler sağlandığını vurguladı.
- "Yeni konkordato müracaatları yarıdan fazla azalma gösterdi"
Albayrak, Ocak ve Şubat 2019 aylarında konkordato müracaatlarından bahsederek, şunları kaydetti:
"Ocak ve Şubat 2019'da yeni konkordato müracaatları yarıdan fazla azalma gösterdi. Ekonomideki sinyaller açısından önemli. Bu aylar ayrıca bankaların kredi yapılandırma çalışmaları sayesinde hem girişler azaldı hem konkordatodan çıkışlar hızlandı. İşte şu süreç bile, ekonomide arzu edilen dengelenmenin ne kadar ayakları yere basan bir sağlamlıkta ilerlediğini gösteriyor. Dengelenme sürecinin pozitif ilerleyişini gösteren bir diğer gösterge de kredi büyümesi oldu. Ekim-kasım-aralık aylarında bankacılık sektörünün içinden geçtiği risk algısına dayalı ciddi bir kredi küçülmesi yaşanır. Yaklaşık 70 milyar liraya yakın kredi küçülmesi yaşandı Türkiye ekonomisinde geçtiğimiz son çeyrekte ancak sadece şubat ayında ocak ayına göre 43,5 milyar liralık bir kredi büyümesi gerçekleşti. Bu rakam dengelenme sürecinin ne kadar güçlü şekilde devam ettiğini gösteriyor. Sadece şubat ayında, ocak ayında başladı şubat daha iyi gidiyor, bu manada baktığımızda izlediğimiz güven verici politikalarla doğru hamlelerle gerek kredi gerek tahvil faizleri düşmeye devam ederken 50'ler, 40'lar, derken 30'lar, 20'ler şimdi 20'lerin altına düşmeye başladı. Bu süreçte reel sektörün krediye ulaşımını kolaylaştırmanın yanında, kredi kanallarını da güçlendirmeye devam ediyoruz. Bu süreç özellikle 2. çeyrekle birlikte çok daha güçlenerek devam edecek. Yüzde 20'ler, 19'lar, 18'ler, 17'ler çok iyi... Hayır, 50 ve 40'lara göre iyi gidiyor, hızlı bir şekilde bunu biz tek hanelere çok daha aşağıya düşüreceğiz. Düşüreceğiz ki yatırım ortamının iyileşmesine dayalı normalleşme iyi bir şekilde güçlü şekilde Türkiye ekonomisinin adımlarını sağlam şekilde atma süreci hayata geçsin."
- "Daha iyi bir noktaya Türkiye güçlü adımlarla gidiyor"
Albayrak, eylül ayından bugüne başta Yeni Ekonomi Programı (YEP) olmak üzere açıkladıkları her strateji, her politikanın iç ve dış piyasalarda olumlu karşılık bulduğunu ve güveni artırdığını vurgulayarak, bunu birçok yerde gördüklerini söyledi.
Ağustos, eylül ve ekim ayında yaşanılan çok hızlı toparlanmaya net işaret ettiğinin bugün ortaya çıktığını belirten Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birileri her gün bir şey söylüyor. Kim ne derse desin biz kurduğumuz özellikle küresel piyasalarla doğru iletişime, doğru stratejilerle tüm paydaşlarımız yatırımcılar ve piyasalar nezdinde Türkiye'ye olan güveni arttırmaya devam edeceğiz çünkü her denilene bakmayacağız. Geçen gün birileri diyor, THY batıyor diye dedikodu dolaşıyor. Dün açıklanan rakamları gördünüz mü? THY, bırakın batmayı tarihinin dünyada en büyük başarılı bilanço performanslarından birisini gösterdi. Karlılıkta, pazar payında... Gezi'de de öyleydi ya her gün bir şey atıyor birileri eyvah insanları öldürüyorlar, asıyorlar, kesiyorlar... Baktık ki doğru değilmiş. Sosyal medyaya çok takılınca insanın algısı bozuluyor. Gerçek iletişime, reel ekonomiye bakmamız lazım. Bir süreci yaşadık toparlanıyoruz, daha iyi bir noktaya Türkiye güçlü adımlarla gidiyor. Zaten kötüyse neden seçim sonrasını beklesin. Seçimden önce gelir. Operasyon yapacaksan hemen bugün yap ki Türkiye noktasında seçimler... Dolayısıyla bu manada bankacılık sektörü ve reel sektörümüz sürecin çok net bir şekilde iyileşmeye başladığını her geçen gün görecek. Her ay bir önceki aydan daha olumlu ve pozitif gelişmelere şahit olacağımız bir sürece somut adımlarla ilerliyoruz."
Yakın gelecekten çok daha umutluyken, nisan-mayıs aylarında çok daha olumlu performans göstergeleriyle malum niyetleri olan birilerinin algı operasyonlarını da çöpe gömeceklerini belirten Albayrak, ağzı olanın konuştuğunu ancak yüzünün kızarmadığını söyledi.
- "1 liradan aldığın malı 9 liradan satıyorsan burada başka bir şey var"
Albayrak, herkesin aynı gemide olduğunu Türkiye ekonomisi ne kadar iyi olursa 82 milyonun ekonomisinin de o kadar iyi olacağını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk ekonomisiyle ekonomideki güven ortamıyla ilgili spekülasyon yapmaya, algı operasyonuyla zarar vermeye çalışan herkesle ilgili gerekli adımları atıyoruz, atacağız. Ülkemizin 1 Türk lirasını dahi bu milletin refahında, tıpkı tanzimde olduğu gibi buna malzeme yapmaya çalışanlara asla izin vermedik ve vermeyeceğiz. İşini düzgün yapan herkesin ülke olarak yanındayız, devlet olarak sırtımızda taşımamız lazım ama sen hale 1 liradan aldığın malı 9 liradan satıyorsan burada başka bir şey var. İşini iyi yapanlarla problemimiz yok veya marketler için varsa yanlış Rekabet Kurumu araştırma başlattı. Evvelki hafta 1 liralık mal 9 liraya satıldığı ortaya çıktıktan sonra bazılarında bakanlığa gidip birileri şikayet etmişler. Demişler, 'Hakikaten öyle değil, valla 1 liradan almadık, aslında 3 lira da 1 liradan gösterdik, aslında yüzde 900 değil de yüzde 300.' Özrü kabahatinden beter. 2 kabahat var, vergi kaçırmışsın 3 liralık malı 1 liradan fatura etmişsin, bir de yüzde 900 değil de yüzde 300 buna da dikkat etmemiz lazım. Bunu da görmemiz lazım. Bu çerçevede devlet olarak devletliği yerine getirmek lazım."
(Sürecek)