“Türk modelindeki katılım bankacılığı birçok ülkeye örnek olacak“

Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku, "Türk modelindeki katılım bankacılığının aslında birçok ülkeye de örnek olacağını düşünüyorum." dedi.

Utku, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslami bankacılığa ilişkin genel eleştirinin Türkiye’de yeterince büyümediği yönünde olduğunu belirterek, İslami bankacılığın genelde payının yüzde 20-30 olduğu yerlerde bile daha fazla pay alması gerektiğinin konuşulduğunu söyledi.

İslami bankacılığın, bir başka ifadeyle katılım bankacılığının Türkiye’de 30-35 yıldır faaliyette olduğunu ve çeşitli safhalardan geçerek bu zamana geldiğini anlatan Utku, "Bir kere ilk 15 yılı tecrübe, deneme safhası olarak değerlendirebiliriz. O dönemlerde hem bankacıların kendileri hem müşterileri hem de mevzuat koyucu, bu tip bankacılığı bilmiyordu. 'Hangi riskler taşıyor?', 'farklı ortamlarda nasıl tepki verir?' gibi konular öğrenildikten sonra, mevzuat yapısı tamamlandıktan sonra katılım bankaları çok hızlı büyümeye başladı." ifadelerini kullandı.

Gelecek dönemde organik şartlar altında kalkınma bankacılığının yüzde 15-20 civarında bir pazar payı almasını beklediklerini kaydeden Utku, son birkaç yıldaki gelişmeler sebebiyle katılım bankacılığının önce biraz geri gittiğini, sonra bankacılık sistemi kadar büyümeye başladığını söyledi.

Utku, "Ama daha önceki performansımız bizim bankacılık sisteminin iki katı kadar büyüme şeklindeydi. Ben onu özellikle faiz oranları makul seviyelere geldikçe hızlı bir şekilde tutturacağımızı düşünüyorum." diye konuştu.

- "Müşterilerimize hala katılım bankacılığındaki farklılıkları anlatıyoruz"
 

Melikşah Utku, İslami finans ve katılım bankacılığının önündeki en önemli zorluğun bu alandaki bilgi eksikliği olduğunu ifade ederek, müşterilere hala birçok konuda katılım bankacılığındaki farklılıkları anlatmak durumunda kaldıklarını, diğer bütün sektörler gibi bu sektörde yeni ürünler ve yeni inovasyonların yapılacağını, bunların doğru anlatılması gerektiğini vurguladı.

Bu kapsamda sağlıklı iletişimin önemli olduğunu ve finansal okuryazarlığın artmasının bu anlamda katkı sağlayacağını belirten Utku, "Açıkçası, son yıllarda kamunun bu anlamda çok ciddi destekleri var. Mevzuat altyapısı, ürünlerin geliştirilmesi ve pazarların oluşturulması konusunda borsamız, Merkez Bankamız, SPK’mız, BDDK’mız çok ciddi anlamda destekler veriyor. Bunların sürmesi gerekiyor. Bunlar olursa ben Türk modelindeki katılım bankacılığının aslında birçok ülkeye de örnek olacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

- "Sahra Altı ülkelerindeki gelişmeler Türkiye’yi büyük ölçüde örnek alıyor"
 

Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Utku, İslami bankacılığın Afrika’daki gelişiminde Türkiye’nin çok ciddi katkıları bulunduğunu dile getirerek, "Albaraka Bankacılık Grubu olarak da zaten biz o bölgede var olduğumuzdan dolayı biliyoruz; oradaki mevzuat da büyük ölçüde Türkiye’deki mevzuattan alıntı. Yani Körfez’den, Arap ülkelerinden değil. Bu bakımdan da ilginç... Yine Sahra Altı ülkelerindeki gelişmeler Türkiye’yi büyük ölçüde örnek alıyor. Bu anlamda hem bireysel banka olarak biz hem de devlet olarak çok ciddi destekler yapılıyor." ifadelerini kullandı.

- "İstanbul, Frankfurt ile Mumbai arasındaki en büyük finansal merkez"
 

Melikşah Utku, İstanbul’un, İslami finans olma potansiyeline ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:

"İstanbul'a baktığınız zaman; İstanbul, hem hacim hem gelişmişlik olarak gerçekten Frankfurt ile Mumbai arasındaki en büyük finansal merkez. Para ve sermaye belki Körfez’de daha fazla ama derinlik yok mesela orada, ürün çeşitliliği burada daha fazla. Her halükarda o anlamda İstanbul, ister geleneksel finans ürünleri ister İslami finans ürünleri açısından bir merkez olma potansiyeline sahip. Bunu iyi işlememiz, kullanmamız lazım. Burada en önemli şey; network ağımızı geliştirmek, iletişimde olmak ve uluslararası konferanslarda, kuruluşlarda Türkiye’yi temsil etmek ve bunun lobisini yapmaktan geçiyor."

Utku, günümüzde katılım bankacılığının, İslami finansın çok daha tanınan bir model olduğunu ve birçok Avrupa ülkesinin özellikle kamu finansmanında bu tip modelleri kullanmaya başladığını söyledi.