İSTANBUL (AA) - Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin, döviz piyasasındaki dalgalanmaya ilişkin, “1923 yılından 2018’lere geldik. Türkiye'de para 80 kereden fazla değer kaybetmiş. Ama bunların hiçbirinde Türkiye diz çökmemiş. Türkiye’yi döviz kurlarıyla manipüle ederek yıkmanın beyhude bir çaba olduğunu en az bizim kadar yabancılar da biliyor." değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Emre Alkin, yaptığı yazılı açıklamada, döviz piyasalarında son günlerde gözlenen aşırı oynaklığın ekonomi çevrelerinde manipülasyon tartışmalarını da beraberinde getirdiğini aktardı.
"Manipüle eden var ama kesin bir tarif yapmak mümkün değil" diyen Alkin, "Bunu ülke siyasetini etkilemek için değil daha fazla para kazanmak için yapıyorlar. Çeşitli zamanlarda Türk sermaye ve para piyasaları üzerinde oyunlar oynandığını gösteren hareketlenmeler oluyor. Bunların önemli bir kısmı mevcut kırılganlıklardan faydalanmak ve bunları paraya tahvil etmek isteyen kurumlar ya da sermaye gruplarıdır." ifadelerini kullandı.
Ülkenin döviz ve faiz hareketleriyle yıkılamayacağını belirten Alkin, şunları kaydetti:
“Daha önce de böyle durumlar oldu ama Türkiye her zaman ayakta kaldı. Yalın Alpay ile birlikte 'Olaylarla Türkiye Ekonomisi' diye bir kitap yazdık. Orada da belirttik. 1923 yılından 2018’lere geldik. Türkiye’de para 80 kereden fazla değer kaybetmiş. Ama bunların hiçbirinde Türkiye diz çökmemiş. Hem maliyetler hem gelirler hem döviz kurları, fiyatlar ve faizler nihayetinde bir yerde eşitleniyor. Türkiye’yi döviz kurlarıyla manipüle ederek yıkmanın beyhude bir çaba olduğunu en az bizim kadar yabancılar da biliyor. Mevcut durumdan faydalanmak isteyen istismar odaklarının olduğunu düşünüyorum. Büyük sermaye gruplarının ateşlediği, diğer küçüklü büyüklü grupların gelerek menfaat elde ettiği bir ortam oluşuyor."
- "Faiz yükselince para gireceğine inanıyorlarsa yanılıyorlar"
Ekonomist Emre Alkin, 20'nci yüzyılda piyasalarda "beklenti satın alınır, gerçekleşen satılır" görüşünün hakim olduğunu, ancak bugün yatırımcıların elle tutulur gerçekleri satın aldığını dile getirdi.
Döviz üzerine konuşmak yerine döviz kazandırıcı faaliyetleri artırmak, faiz üzerine konuşmak yerine faizi yükseltmeyecek şekilde kaynakları etkin kullanmak gerektiğine işaret eden Alkin, "Benim kıymetli Cumhurbaşkanımıza değerli kabine üyelerine önerim şu; elimizde olan ve değiştirme gücümüz olan şeyler yapalım. Mesela ihracatın katma değerini artıracak uğraşlara girelim. Mesela Türkiye’nin elinde bulunan kaynağı etkin şekilde kullandığımızı gösterelim. Bunları yapınca tasarruf açığı olan Türkiye’ye yabancı sermaye gelir." değerlendirmesinde bulundu.
Alkin, "Bazı odaklara da uyarılarım var; faizleri yükselterek ülkeye para gireceğine inanıyorlarsa yanılıyorlar. Bir ülkenin algısı tam düzelmemişse faizi yükselterek sermaye çekmek mümkün değildir. Telkinle yükseltilen faizin memleketi faydası olmayacaktır.” yorumunu yaptı.