BURSA (AA) - Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, "Geçen sene yurt dışından yüzde 68 gelir sağladık. Bu bizim için çok önemliydi ve biz bunu simitle başardık. Onun için bizim, Türk toplumunun başaramayacağı hiçbir şey yok. Mutlaka globalleşmemiz ve yurt dışına açılmamız lazım. Yurt dışına açılmak için de hiç korkmamamız lazım." dedi.
Kavukcu, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde moderatörlüğünü Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin'in üstlendiği "Değişim Döneminde Perakende" oturumunda yaptığı konuşmada, 2018'in ülke için sıkıntılı geçtiğini ancak bunların üstesinden gelindiğini gördüğünü söyledi.
Şirket olarak 2018'de önce globalleşmeye karar verdiklerini anlatan Kavukcu, şöyle konuştu:
"Geçen sene yurt dışından yüzde 68 gelir sağladık. Bu bizim için çok önemliydi ve biz bunu simitle başardık. Onun için bizim, Türk toplumunun başaramayacağı hiçbir şey yok. Mutlaka globalleşmemiz ve yurt dışına açılmamız lazım. Yurt dışına açılmak için de hiç korkmamamız lazım. 2019 yılı yurt dışı gelirlerimizi yüzde 75'e çıkarmayı hedefliyoruz. 2019 yılında Slovenya, Irak ve Cezayir'de inşallah yeni mağazalar açacağız. 25 ülke olan serüvenimizi 28 ülkeyle kapatmayı planlıyoruz.
Türkiye'de finansman kullanıyoruz. Globalde rakiplerimizle aramızda çok büyük fark var. Onlar çok uygun maliyetlerle finansman bulabiliyor. Türkiye'ye çok inanıyoruz ve bu marka artık bizim değil Türkiye'nin markası. Türk markalarını sahiplenmemiz lazım. Bizim bulunduğumuz her ülke birer büyükelçilik gibi. Ben görüyorum, belki Türkiye'de hiç Simit Sarayına gitmeyen insanlar yurt dışında Simit Sarayını gördüğü zaman çok mutlu oluyorlar çünkü dünyanın en iyi noktalarında oluyoruz. Biz şimdi Avrupa'yı bitirdikten sonra Amerika'ya başlıyoruz. İki tane mağazamız var. İnşallah 2019 yılında Amerika ve Uzak Doğu bölgesinde büyümeyi hedefliyoruz."
- Sanal marketler
Migros Üst Yöneticisi Özgür Tort da yeni düzende fiziki perakendeciler ile dijital oyuncuların rekabet etmekten öte yavaş yavaş iş birliği yaptığı noktalara geldiğine değindi.
Bunun dünyada birçok örneği olduğuna değinen Tort, "Bunun çok doğal sebepleri var. Bir tarafta çok net oluşan doğal bir elektronik müşteri trafiği var. Diğer tarafta ise fiziki alışverişin getirmiş olduğu lojistik avantajları var ve bunlar üst üste geldiği zaman aslında fiziki perakendecilerle dijital oyuncular sanki rekabet etmiyorlar, birbirlerini destekleyecek bir yapıya dönüşüyorlar diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Tort, yaklaşık 20 senedir bu sürecin içindeki bir oyuncu olduklarını aktardı.
Sanal marketlerin, her yıl üstüne koyarak hatta çok daha hızlanarak bu süreçte yerini aldığını vurgulayan Tort, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şirketteki ciro büyüklükleri artık anlamlı boyutlara gelmiş durumda ve bizim için çok keyif veren boyutu da artık burada mobil dönüşüm artık hemen hemen tamamlandı. Yani yalnızca bir internet alışverişi değil mobil alışverişi çok net görüyoruz. Artık alışverişlerimizin yarısından çoğu mobil cihazlar üzerinden yapılıyor. Geldiğimiz noktada en önemli bulgumuz ki bu dünyadaki bütün gıda perakendecilerinin sağlam verisidir, buradaki en etkin müşteri her ikisini de yapan müşteri. Yani hem gerçekten fiziki mağazadan alışveriş yapan hem de aynı zamanda on-line alışveriş yapan. Dolayısıyla iki temel oyuncunun yani dijital ve fiziki oyuncuların bir araya gelmesinin asıl sebebi de bu."
- "Mağazacılık kurgusu yeniden düşünülmeli"
Roman Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Suzan Toplusoy ise mağazacılık kurgusunun yeniden düşünülmesi gerektiğini belirtti.
Alışveriş merkezlerinin, potansiyel müşteriyle kontratlarını yaparken bu deneyimleri önce sunması gerektiğine işaret eden Toplusoy, "Yani artık alışveriş merkezlerindeki mağazacılık sisteminin bile bir süre sonra çok iş görmeyeceğini düşünüyorum çünkü insanlar, özellikle de Z kuşağı, farklı bir şeyin arayışı içinde, farklı bir şey görmek istiyor. Heyecan ve şaşırtıcı şeyler istiyor. Dolayısıyla bence artık alışverişin yapılacağı mekanlar bile zaman içinde değişecek ve markaların aslında bunu düşünmesi gerekiyor." diye konuştu.
Toplusoy, 2018'in zor geçmesine rağmen kendileri için başarılı bir dönem olduğunu söyledi.
Geçen sene yüzde 40'lık büyüme yakaladıklarını aktaran Toplusoy, "Aslında bu başarının temelinde biraz da bu bakış açımız vardı. Biz aslında biraz klasik mağazacılığın dışına çıkıp yeni bir mağazacılık anlayışı içine girmeye başladık." dedi.
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Levent Erden de şirketlerin artık zamana değil hıza dayanıklı hale gelmeleri gerektiğini ifade etti.
Müşterinin anında değişen bir yapıya sahip olduğunu belirten Erden, "Dolayısıyla değişikliklerin anında yapılması lazım. Veri bir yere kadar, bize her şeyi söylüyor elinde her şey var her şeyi görebiliyorsun ama önemli olan onu görmek değil o gördüklerine göre karar verebilecek mekanizmaları ve o gördüklerine cevap verebilmek önemli." değerlendirmesini yaptı.