Bugün Gebze Teknik Üniversitesi veya kısaca GTÜ olarak bildiğimiz kurum hatırlayanlar vardır 3 Temmuz 1992 tarihinde Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü adıyla kurulan yapı Türkiye'deki iki yüksek teknoloji enstitüsünden (diğeri İzmir'de) birisiydi.

Dönemin milletvekili rahmetli Bülent Atasayan'dan GYTE'nin kurulması ile ilgili anlattıklarını en az yüz kez dinlemiş birisi olarak Atasayan'ın nezdinde sanki GYTE'nin kuruluş çalışmasında kendimi evrakları 7/24 takip eden birisi olarak görür Atasayan'ın her seferinde "İleri Teknoloji Enstitüsü" olarak söylediğini " İleri teknoloji değil Yüksek teknoloji" olarak değiştirdiğimde "-Yahu adamı hasta etme yüksek olsa ne olur ileri olsa ne olur neticde her ikiside aynı kapıya çıkmıyormu" şeklindeki itirazını bugün bile hatırlıyoruz.

22 Ekim 2014 tarihinde TBMM tarafından kabul edilen yasa teklifiyle Gebze Teknik Üniversitesi olarak yeniden yapılandırılmasına karar verildi Üniversite günümüzde 1 milyon 370.070 metrekare toplam açık alanı ve 26 bin 612 metrekare toplam kapalı alanı bulunan Çayırova Kampüsü'nden oluşuyor.

Çayırova kampüsüne ilave olarak oluşturulan Muallimköy yerleşkesinde Bilişim Vadisi kuruldu,

Gebze Teknik Üniversitesi, son bir kaç yıldır altyapısıyla, donanımıyla ve akademik kadrosuyla Türkiye’nin en önemli bilim üssü olmaya aday, en genç ancak deneyimli üniversitesi olarak kabul görüyor.

GYTE’nin  kurucu rektörü  hatırlayanlar vardır Prof.Dr. Ahmet Hikmet Üçışık’tı 1992–1993 yılları arasında Rektörlük yapan Üçışık hocanın bir yıllık dönemi zaten kuruluş çalışmaları içerisinde geçtiğinden Üçışık hoca ile ilgili doğrusu hafızamızda fazla bir bulunmuyor.

1993–2002 yılları arasında görev yapan rahmetli Prof. Dr. Ahmet Ayhan dönemi ise GYTE’nin en azından bizim açımızdan Gebze ile bilinirlik tanınırlık günleriydi, Birazda birkaç yıl önce kaybettiğimiz sevgili Sahip Ayhan üzerinden oluşan GYTE-Gebze köprüsü hem rektör hoca  Ahmet Ayhan’ın hemde GYTE’nin bilinirliğini en üst noktaya çıkarmıştı.

Belki aynı dünya görüşüne mensup olmamız dolayısı ile o dönem Ahmet Ayhan hoca ile ilişkilerimiz abi-kardeş çerçevesinde sürdü, Daha çok Türkiye üzerine başlayan ve kısa süreceğini düşündüğümüz sohbetlerin saatler boyu sürmesi belki de o günlerin jeopolitiğine uyan anlayış çerçevesinde gelişiyordu.

2002-2010 yılları arasında GYTE rektörlüğü yapan Alinur Büyükaksoy hocaAhmet Ayhan’ın tam tersine insanlara daha da önemlisi Gebze’ye yukarıdan bakan ve “Benim gibi bir hocanın bir ilçe merkezinde konuşlanan bir Üniversitede ne işi var”.?”anlayışı aramızda sürekli bir gerginlik yaratırken kendisine yakın olanların “Uğraşma hoca ile görmüyormusun tam bir İstanbul beyefendisi” yakıştırmasını da anlamakta güçlük çekiyorduk.

Prof.Dr. Alinur Büyükaksoy sonrası 2010-2014 yılları arasında Rektörlük görevi yapan  Prof.Dr. Orhan Şahin hem Üniversite personeli hemde bizim tarafımızdan sevilen,fikirlerine saygı duyulan bir isim olarak o gün bugündür kalbimizin en müstesna  yerinde duruyor,

2014-2018 yılları arasında görev yapan şimdi de Ankara’da daha üst bir noktada bulunan  Prof.Dr.Haluk Görgün dönemini biz hem Üniversite hemde Gebze için “boşa geçen yıllar” çerçevesinde değerlendiriyoruz,

Haluk Görgün hoca döneminde  GYTE’nin isminin ve yapısının değiştirilerek GTÜ ismini almasının Haluk hoca tarafından nasıl karşılandığını görev yaptığı dönemde bir araya gelemediğimizden biz sormadık oda zaten bununla ilgili bir görüş belirtmedi.

Bir üniversite rektöründen daha çok yıllanmış bir siyasetçi edası ile zaman geçiren  Haluk Görgün’ün ismi sürekli milletvekili adayı yada Belediye başkan adayı geçmiş olmasına bilere yada bilmeyerek verdiği prim Gebze kamuoyu tarafından “kendi açısından kazanç Üniversite açısından da kayıp” bir 4 yıl olarak değerlendirildi.

Bir sabah uyandık ki ismi Adnan Köşker sonrasında Gebze Belediye başkan adaylığı için dillendirilen Haluk Görgün hoca ASELSAN Genel Müdürlük görevine atananınca  yerine Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı  27 Nisan 2018 tarihi itibari ile GTÜ Temel Bilimler Fakültesinde Öğretim Üyesi, Rektör yardımcısı olarak görev yapan Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan yeni rektör olarak atamasını yaptı.

Haluk Görgün’ün Ankara’ya gitmesinden sonra 2018 yılında  GTÜ Rektörlüğüne atanan Prof.Dr. Muhammed Hasan Aslan ise o gündür bambaşka bir eğitimci profili çizerek yoluna devam ediyor.

Biz aşağı yukarı 37 yıldır Gebze’deyiz, geçen 37 yıllık zaman dilimi içerisinde gazetecilikten başka bir meslek bilmediğimiz için gazeteci-siyasetçi-bürokrasi üçlüsü çerçevesinde istesek te istemesek te onlarla aynı güzergahlarda bulunmaya ve zamana tanıklık yapmaya mecbur kaldık.

Bu uzun yıllar içerisinde çok bürokrat çok siyasetçi tanıdık,

Kendisini sadece ve sadece görevine adayan bürokratları da tanıdık,

İşleri nasıl olsa görevli personel yapıyor” diye düşünerek sadece tribünlere oynayanları da maalesef gördük.

GTÜ Rektörü Muhammed Hasan hoca şu sıralarda tüm kamuoyunun taktirini kazanan bir yönetici profili çiziyor,

Dikkat edilirse rektörlük koltuğuna oturduğu günden itibaren GTÜ sansasyonel haberler ile değil sadece başarılar ile anılan bir kurum olarak kamuoyunun karşısına çıkıyor.

Bizim ülkemizde değişmez kuraldır , Bir yöneticiyi kendi personeli seviyorsa onu kamuoyu da sever, bu noktadan bakınca da Muhammed Hasan hocanın “işini gösterişsiz bir şekilde iyi yapan” bir bürokrat olarak değerlendirildiğini söyleyebiliriz.

GTÜ’nün atacağı her başarılı adım Gebze’nin faydasına olacağını hepimiz biliyoruz,

Bu durum ister istemez rektör hocanın omuzlarına daha ağır bir sorumluluk yüklüyor.

Bizde “Vatanını en çok seven işini en iyi yapandır “şeklinde muhteşem bir ifade var,

GTÜ rektörü Muhammed Hasan Aslan hoca’da şüphesiz bu kategori içerisinde yer alan bir bürokrat.

Böylesi bir süreçte İşini iyi yapan bürokratlara o kadar çok ihtiyaç varki..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263