“Geldi, geliyor, zaman geçmiyor, bu yılda bitmedi gitti” derken 2025 yılına “merhaba” dedik.
Dünyanın neresinde yada hangi ülkede yaşarsa yaşasın insanoğlu yeni yıla girerken gece saat 00.00 olduğunda uyumaz, içerisinden bir dilek tutar yaşadığı zamana kadar her yılbaşında içerisinden tuttuğu dilek gerçekleşmese de “ne olur ne olmaz” diyerek mutlaka yeni yıl için yeninden dilek tutmaya devam eder.
Son on yıl yada son beş yıl içerisinde yeni yıl daha doğrusu yılbaşı yaklaşırken ortaya birkaç değişik görüş çıkar.
Bu görüşlerden birisi “Yeni yıl yeni bir dönem demektir, dolayısı ile yeni yıla keyifli bir şekilde girmekte fayda var” diye düşünen gruptur, bu grup daha çok ekonomik sebepler dolayısı ile yeni yılı evinde çoluk çocuk karşılamaya bakar.
Son 7-8 yıldır yeni yıla birkaç güne kala birden bire belli noktalardan “Yeni yıl kutlamak günah, biz 31 aralık gecesi Mekke’nin fethi etkinliğinde buluşalım” çağrısı yapar.
Ancak bu yıl sıkı sıkıya takip ettik uzun yıllardır “31 Aralık gecesi Mekke’nin fethini kutlayalım” şeklinde bir söylem duymadık, işin doğrusu şaşırmadık desek yalan söylemiş oluruz.
Tuzu biraz daha kuru olan yani orta direk diye tabir ettiğimiz orta sınıfın üzerine bir hayat süren iyi kazanan ve sayıları da azımsanmayacak bir grup bundan 20 yıl öncede on yıl önce de beş yıl önce de yeni yılı yurt dışında karşılıyordu, bu gelenek içerisinde bulunduğumuz zaman diliminde de değişmedi, ekonomik durumu iyi olanlar günler öncesinden yurt dışına çıkış yaptı.
Bu toz duman arasında 2024 yılını tamamlayıp 2025 yılına giriş yaptık, birkaç gün içerisinde ilgili kurum ve kuruluşlar zaten yılbaşı eğlenceleri ile ilgili çeşitli tasnifler yapacaklardır.
-Yılbaşı kutlamalarında şu kadar trafik kazası yaşandı
-Trafik kazalarında şu kadar vatandaşımız hayatını kaybetti
-Şu kadar vatandaşımız yaralandı.
-Meydana gelen kazalarda şu kadar maddi zarar meydana geldi
İle başlayan çok sayıda araştırma sonucu ocak ayı boyunca açıklanacak.
Birde yeni yıla girerken sanki değişmez kanun gibi başta Pasaport ve kimlik kartı olmak üzere “değerli kağıt” olarak kabul edilen ne varsa tamamına “fırsat ganimettir” diye olabildiğince zam yapılır.
Bunlarla birlikte başta ÖTV ve MTV olmak üzere ihtiyacımız olan ne varsa tamamına saatler içerisinde zam yapılır ve biz bu zamlarla birlikte yeni yıla giriş yaparız.
“Dünyanın ileri gitmiş ülkelerinde de yılbaşı akşamı bu kadar acımasız zamlar yapılıyormu ?” sorusuna cevabımız kocaman bir “hayır” olacaktır.
Bu kadar olumsuzluk içerisinde yazımızın başında da belirttiğimiz gibi “Belki yeni yılda bir şeyler değişir” umudu ile iyi dilekler temenni etmekten asla geri durmuyoruz.
Zamlara alıştık,
Bizim temennimiz son birkaç yıldır bize derin acılar yaşatan depremlerin, patlamaların, sel felaketlerinin ve toplu kayıplara yol açacak felaketlerden uzak kalmamız.
2025 yılı hepimize güzellikler getirsin.