Öne Çıkanlar Futbol Bursa operasyon İnegöl Bilecik

AK Parti Sakarya Belediye Başkan Adaylarını Tanıtım Toplantısı

SAKARYA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Birileri yine Türkiye'nin savunma sanayinde geldiği noktayı küçümseyerek tıpkı Nuri Demirağ'a yaptıkları gibi müteşebbislerimizi yıldırmak, başka alanlara yönlendirmek istiyor. Hiç kusura bakmasınlar; biz savunma sanayi işinde yer alan bütün girişimcilerimizin yanındayız, arkasındayız ve onlarla beraber savunma sanayimizi çok daha güçlü kılacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Serdivan Spor Salonu'ndaki AK Parti Sakarya Belediye Başkan Adaylarını Tanıtım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin savunma sanayinde geldiği noktanın çok önemli olduğunu vurguladı.

Birilerinin her devirde olduğu gibi ülkenin önünü kesmek için her türlü yola başvurduğunu dile getiren Erdoğan, "İşte bu CHP'liler. Arifiye'deki malum tank fabrikamızla alakalı, burasının bizler Cumhurbaşkanlığı olarak, iktidar olarak ne yaptık? Burada bakın satış değil, özelleştirme değil bu projeyle ilgili daha ileri bir modernizasyon olabilmesi için işletme devri yaptık. Nereye? BMC'ye. 25 yıllığına işletmesini oraya verdik. Ne yapacak? BMC buraya yaklaşık 50 milyon dolar buraya yatırım yapacak. 50 milyon dolar. Daha modern bir tesis olsun ve bu modern tesiste bütün tankların vesaire birçok araç gerecin modernizasyonu burada en ileri şekilde yapılsın." dedi.

Çalışanların işten çıkarılmayacağını, özlük haklarında düşmenin olmayacağını kaydeden Erdoğan, "İki sene sonra Karasu biter, bunların içerisinden oraya gitmek isteyenler mi olacak? Buyursunlar oraya gitsinler. Ona da mani bir hal yok. Çünkü bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil üzümü yemek." ifadelerini kullandı.

- "Bize telsiz yaptırmıyorlardı"

Türkiye'nin geçmişte savunma sanayindeki bulunduğu durumu hatırlatan Erdoğan, "Düşmanlarımız, hatırlayın bize telsiz yaptırmıyorlardı. Nerede? Kıbrıs'ta. O savaşta. Stratejik ortaklarımız önümüzü kesmeye kalktılar ama sonra Allah lütfetti biz Aselsan'ı kurduk. Şimdi bizim artık telsiz diye bir sorunumuz yok. Aynı şekilde şimdi de tanklarımızı inşallah yapıyoruz. Elimizdeki tanklarımızın bakımlarını da burada yapalım istiyoruz, Karasu'da yapalım istiyoruz. 10 bine kadar 2023'te oraya eleman alınacak. Biz oraya uzaydan eleman getirmeyeceğiz ki. Bu elamanları nereden alacağız? Sakarya; buralardan alacağız. Birileri çıkıyor, bu CHP zihniyeti maalesef bunun önünü kesmeye çalışıyor. Bunlarda vatanseverlik yok, bunlarda yerli, milli olmak diye bir dert yok. Bunların bütün derdi bir yerde bir şeyin temelini mi atıyorsunuz, onun önünü kesmek." dedi.

- "Uçağımızı yapacağız"

Arifiye gibi konularda CHP'yi eleştirince birilerinin rahatsız olduğunu ve hemen suçu başkalarının omuzuna yüklemenin derdine düştüğünü aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Halbuki gerçekler gün gibi ortada. Mesela, bildiğiniz gibi hala kendi savaş uçağımızı üretmek için çırpınıyoruz. Yapacağız. Savaş uçağımızı da yapacağız, İHA'ları nasıl yaptıysak, SİHA'ları nasıl yaptıysak, Akıncı'yı nasıl yapıyorsak Allah'ın izniyle uçağımızı da yapacağız. İman ve azim öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır, süt. Böyle bir şey bu. Bir yandan F-35 uçaklarının yapımına ortak olduk diğer yandan kendi eğitim uçağımız Hürkuş'u geliştirdik, öteki yandan geleceğin savaş uçağı konseptini yakalamak için şu anda çalışmalar yürütüyoruz. Halbuki bu ülkede 1930'lu, 1940'lı yıllarda uçak üretiliyordu. Kayseri'de kurulan uçak fabrikası, yurt dışından da siparişler almaya başlamıştı. Fakat dönemin yöneticilerinin ferasetsizliği sebebiyle bu fabrikaya verilen siparişler iptal edilmekle kalmamış ihracat izinleri de o zamanın yönetimleri tarafından askıya alınmıştır. Aynı şekilde Etimesgut'ta tamamen askeri uçak üretimine yönelik bir tesis kurulmuştu. Bu tesise askeri uçak sipariş verilmesi için dönemin Hava Kuvvetleri Komutanına gidenler neyle karşı karşıya kaldı biliyor musunuz? Amerika bedava uçak veriyor denilerek geri çevrildiler. Silah üreten fabrikaları soba üretimine yönelten de aynı zihniyettir. Nuri Killigil'in silah fabrikasının bir sabotajla ortadan kaldırılıp kendisinin şehit edilmesi de tarihimizin bir başka karanlık sayfasıdır. Kıbrıs Barış Harekatı'nda yaşanan tecrübeler ışığında savunma sanayimizde birtakım hamleler başlatılmışsa da maalesef bir süre sonra burada da işler yürümez hale gelmeye başlar. Rahmetli Özal'ın gayretleriyle başlayan bazı kıpırdanmalar da arzu edilen neticelere ulaşamamıştır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hükümet'e geldiklerinde savunma sanayinin stratejik önemini gördüklerini ve bu alandaki projeleri şahsi himayesine alarak yürütmeye başladığını aktardı.

Savunma sanayinin dışa bağımlılığını yüzde 80'lerden yüzde 35'e kadar düşürdüklerini aktaran Erdoğan, "Birileri yine Türkiye'nin savunma sanayinde geldiği noktayı küçümseyerek tıpkı Nuri Demirağ'a yaptıkları gibi müteşebbislerimizi yıldırmak, başka alanlara yönlendirmek istiyor. Hiç kusura bakmasınlar; biz savunma sanayi işinde yer alan bütün girişimcilerimizin yanındayız, arkasındayız ve onlarla beraber savunma sanayimizi çok daha güçlü kılacağız. Şu ana kadar geldiğimiz sınırlı mesafeyle dahi savunma sanayi sektörünün önemini ve uzun vadede ülkemize ne kadar büyük karlar sağlayabileceğini, ne kadar katma değer sağladığını bu süreç içinde gördük. Silahlı, silahsız insansız hava araçlarımız, gemilerimiz, toplarımız, füzelerimiz, zırhlı araçlarımız, haberleşme sistemlerimiz, yazılımlarımız olmasaydı inanın bana bugün bize nefes dahi aldırmazlardı." ifadelerini kullandı.

- "Bu ülke ne çektiyse hazırcılıktan çekmiştir"

Bir dönem sadece devlete ait tesislerle savunma sanayi hamlelerini gerçekleştirmeye çalıştığını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu gibi bir dizi kurum elbette her şeyimizle dışarıya bağımlı olduğumuz dönemlerde önemli hizmetler ifa etmiştir. Ancak devletin diğer alanlardaki sanayi üretim tesislerinde karşılaştığı sıkıntılar, savunma sanayi kuruluşlarında da karşımıza çıkıyor. Verimsizlik, hantallık, kendini yenileyememe projeleri uzun sürelere yayma ve yüksek maliyetle sonuçlandırma gibi pek çok handikap bizi bu alanda da yeni arayışlara itmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerimize bağlı vakıf, vakıf şirketleri, nispeten özel sektör mantığıyla çalışıyor olmakla birlikte onlardan dahi istediğimiz verimi alamıyoruz. Dolayısıyla şayet savunma sanayinde hedeflerimize ulaşacaksak bunu özel sektörün dinamizmi, sermayesi ve yenilikçi anlayışıyla, açık ruhuyla gerçekleştirmeliyiz. Her fırsatta tüm bakanlıklarımıza, kurumlarımıza ben doğrusu şu ikazı yapıyorum. Herhangi bir konuda, bir ürünün ve hizmetin ülkemize tasarımı, geliştirilmesi, üretimi, ifası mümkünse gerekirse daha çok para harcayıp, gerekirse daha çok zaman harcayıp bu yönde hareket etmeliyiz. Gerçekten aciliyet kesbeden istisnai hususlar hariç hiçbir ürün veya hizmet yurt dışından hazır alınmayacaktır. Bizim için kıymetli olan sadece teknolojinin kendisini değil onun tüm aşamalarını ülkemize getirecek projelerdir. Bu ülke ne çektiyse hazırcılıktan çekmiştir. Artık bu devri kapatıyoruz. Gerçi hala birtakım kurumlarımızın eski hastalıklardan kurtulamadığını duyuyoruz, görüyoruz. Bunların hesabını da en kısa sürede sorumlularından soracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Sadece tanklarımızda, uçaklarımızda, İHA ve SİHA'larımızda kullandığımız motorların hikayesi bile bize artık kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi gerektiği gerçeğini anlatmaya yeterlidir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "El atına binen tez iner" sözünü hatırlatarak, "Biz ürünlerimizi başkalarına bağımlı olarak piyasaya çıkardığımızda eninde sonunda bizi o attan indiriyorlar veya indirmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla savunma sanayinin tüm alanlarında varlık göstermemiz, iddia ortaya koymamız, çalışmamız başarıya ulaşmamız şart. Bunun için gerekirse kamunun elindeki fabrikaların daha farklı yöntemlerle işletilmesiyle ilgili alternatifler de değerlendirmeye alınabilir. Hamdolsun artık bu ülkede dışarıdan gelecek bedava yardımlara güvenerek içerideki gayretleri, atılımları engelleyecek bir zihniyet yoktur. Tam tersine müteşebbislerimizin arkasında artık yerli ve milli tasarım, geliştirme, üretim, ihracat için atılan her adımına destek veren bir Cumhurbaşkanı vardır, bir devlet vardır. Şu anda savunma sanayinde yılda 2 milyar dolar ihracat yapabilen bir durumdayız." şeklinde konuştu.

Sakarya'nın geçmişten bu yana savunma sanayinin merkezi olduğunu belirten Erdoğan, gelecek dönemde daha büyük atılımlar ile Sakarya'nın sanayideki liderliğini sürdüreceğine inandığını ifade etti.

- "Fitnecilerin tahriklerine sakın aldırmayın"

"Fitnecilerin tahriklerine sakın aldırmayın. Onların derdi ülkenin veya sizlerin çıkarlarını korumak değil, Türkiye'nin ayağındaki prangalardan kurtulmasına engel olmaktır." diyen Erdoğan, salonda bulunanlara "Sakarya; 31 Mart'a tercihini bir kez daha hizmet siyasetinden yana kullanıyor muyuz?", "Sakarya, seçimleri ülkemizi tökezletmenin aracı haline dönüştürmeye çalışanların heveslerini kursaklarında bırakıyor muyuz?", "Sakarya, şehrimizle birlikte ülkemizin de geleceğine sahip çıkıyor muyuz?" şeklinde seslendi.

Erdoğan, daha sonra belediye başkan adaylarını tek tek kürsüye davet etti.

Erdoğan, kürsüde, "Bugün itibarıyla 'Ben bu belediye başkan adayımızı beğenmedim. Yok şu şunun şeysiydi, bu bilmem neyin nesiydi'... Bu hareket bir siyasi hareket değil, bu bir davadır. Bu davaya inananlar, öyleyse yapılan istişareler neticesinde belirlenen isimlere hep birlikte sahip çıkacağız ve Sakarya'da yeni bir dönemi inşallah başlatacağız." ifadelerini kullandı.

- "Bu ittifakta asla tavize yer yok"

Taraklı'da AK Parti olarak aday göstermediklerini Cumhur İttifakı kapsamında MHP Adayı İbrahim Pilavcı'yı destekleyeceklerini dile getiren Erdoğan, Pilavcı'yı da kürsüye davet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhur İttifakı olarak, biliyorsunuz dayanışmamız çok güçlü olacak ve en ufak bir fitneye fesada yer vermeyeceğiz. Onun için de nasıl ki AK Parti adayına oy veriyorsak, aynı şekilde Cumhur İttifakı'nda MHP adayına da oyumuzu o şekilde vereceğiz. Çünkü bu bir ittifaktır, bu ittifakta asla tavize yer yok." dedi.

Sakarya'da Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'nu kürsüye çağıran Erdoğan, "İki dönem Serdivan iki dönem de Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeki Bey'i tebrik ediyoruz ve tabii bizde biliyorsunuz dava olduğu için iş bitmez, 'Durmak yok, yola devam' diyoruz. İş nerede biter? Kabirde biter. Az önce konuşmasıyla gördünüz Sakarya Belediye Başkan Adayımız Ekrem Yüce ve inşallah 31 Mart akşamı çok farklı bir şekilde sandıklardan AK Parti'yi çıkartacağız. Büyükşehri aynı şekilde çıkaracağız ve ilçe belediye başkanlarını da AK Partili belediye başkanlarımız olarak sandıktan inşallah çıkartacağız ve hayırlı olsun diyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.

- Notlar

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, milletvekilleri, belediye başkan adayları ve partililer katıldı.

Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan için hazırlanan "Lider" filmi gösterildi.

Tanıtım sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkan adaylarıyla fotoğraf çektirdi.

(Son)

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263