Öne Çıkanlar Bilecik Kocaeli Galatasaray Bursa FETÖ

“Darbenin seyrini vatandaş bozdu“

- Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 222 sanığın yargılandığı, 2 sanığın "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 56 sanığın da çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin kararın gerekçesinde, vatandaşların olaya müdahil olmasından sonra askerlerin teslim olmaya başladığı bazılarının da kaçtığı belirtildi.

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bin 121 sayfalık gerekçeli kararında, 15 Temmuz 2016'da eski Genelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç imzalı 1. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı ve İl Jandarma Komutanlığı'na gizli ibareli 4 yazının gönderildiği kaydedildi.

Gönderilen ilk 3 mesajla darbe eylemi öncesi tüm birlik, kurum ve karargahların içeriği belirtilmeden tatbikat oluyormuş gibi hazır duruma getirildiği aktarılan kararda, son mesajda, hazır hale getirilen kurum ve karargahlara mevcut yönetime el konulduğunun bildirildiği ve sıkı yönetim kanununun yerine getirilmesi talimatı verildiği kaydedildi.

Eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun'un, Çark Kışlası'nda toplanan personele darbe bildirisini okuduğu belirtilen kararda, askerlerin valilik kampüsüne gittikleri anlatıldı.

Kararda, eski Merkez Komutanı Albay Ahmet Üzer'in megafonla askerin yönetime el koyduğuna dair anonslar yaptığı anlatılan kararda, "Takip eden zaman dilimi içerisinde kampüste görevli polis memurlarının askerler tarafından kontrol altına alınmak istendiği, kampüs içerisinde askerlere valilik binasında görevli sivil sanık Emrah Boyalı'nın yol göstermek suretiyle yardım ettiği, tanık, sanık, katılanların beyanları ve güvenlik kamera görüntülerinden anlaşılmıştır." ifadeleri kullanıldı.

- "Sanıkların hiçbiri yaralama ve öldürmeye teşebbüs suçlarını kabul etmemiştir"

Darbeye karşı koymak maksadıyla Valilik Kampüsü'ne gelen vatandaşların, askerlerin açtığı ateşte yaralandığı aktarılan kararda, "Vatandaşların hangi asker tarafından yaralandığı tam olarak tespit edilememiş, bu konuda araştırma yapılması için görüntüler mahkememizce Ulusal Kriminal Büroya gönderilmiş ancak bir netice alınamamıştır." denildi.

Kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Vatandaşların olaya müdahil olmasından sonra askerlerin birlik ve düzenlerinin bozulduğu, gecenin ilerleyen saatlerinde bir kısım askerin valilik kampüsü içerisinde görevli polis memurlarına teslim oldukları, bazılarının ise kaçmaya çalıştığı tanık, sanık anlatımları, güvenlik kamera görüntüleriyle açık kaynak araştırmalarından anlaşıldı. Darbe girişiminin Sakarya'daki yansıması olarak Eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun'un sevk ve idaresinde vilayet yerleşkesinin enterne edilmeye çalışıldığı, askerlere silah ve mühimmat dağıtıldığı, ateşli silah kullanıldığı, müdahillerden bir kısmının ateşli silahlarla yara aldığı veya öldürülmeye teşebbüs edildiği anlaşılmaktadır."

Sanıkların hiçbirinin yaralama ve öldürmeye teşebbüs suçlarını kabul etmediği aktarılan kararda, mahkemenin bu fiilleri kimin işlediği yolundaki tespitine yönelik bütün araştırmalarının neticesiz kaldığı ve eylemleri işleyenlerin hangi sanıklar olduğunun belirlenemediği bildirildi.

Kararda, Uğur Coşkun'un toplanan deliller itibarıyla "Anayasal Düzeni Bozmaya Kalkışma" suçundan sorumlu olduğu belirtilerek, ifa ettiği görev, emir ve komuta yetkisine sahip en yüksek rütbeli subay oluşu, suçun işlenmesinde gösterdiği kararlılık ve direnç nedeniyle tam anlamıyla gerçekleşen eylemden sorumlu olduğu kanaatinin oluştuğu vurgulandı.

Valilik yerleşkesinde vatandaşların öldürülmeye teşebbüs edilmesi ve yaralanması eylemlerinden Coşkun'un azmettiren, Üzer'in ise doğrudan sorumlu kişi olduklarının kabul edildiği belirtilen kararda, "Sanıklardan Uğur Coşkun'un gerek benzer suçun faili olan ve İstanbul'da görevli olan Muzaffer Düzenli adlı şahısla olay öncesi ve olay gecesi kurduğu irtibat, anayasayı ihlal suçunu organize etmek için oluşturulmuş 'Yurtta Sulh' isimli WhatsApp grubuna üyeliği ve bu grupta yapmış olduğu yazışmalar dikkate alındığında örgütün Sakarya'daki bu eylem için yönetici konumunda olduğu kabul edilerek silahlı suç örgütünün yöneticiliği suçundan cezalandırılması gerektiği kanaati hasıl olmuştur." denildi.

- Süreç

Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı, bir başsavcıvekili ve beş savcı tarafından hazırlanan iddianamede, darbe girişimi sırasında Sakarya Valiliği'nin işgaline ilişkin, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, örgütün sözde "hava kuvvetleri imamı" firari Adil Öksüz ile meslekten ihraç edilen 179 asker ve bir sivil hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun "Anayasa'yı ihlal" suçunu düzenleyen 309, "kasten öldürmek" suçunu düzenleyen 81. ve 35. maddeleri uyarınca birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 185 yıl altı aydan 319'ar yıla kadar hapis ceza istenmişti.

İddianamede, subay, astsubay, erbaş, erler ve bir sivilden oluşan 42 sanık hakkında da çeşitli suçlardan hapis cezaları talep edilmişti.

Mahkeme heyeti, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen hakkında aynı suçlardan Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ve darbe girişiminin kilit ismi Adil Öksüz hakkında da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığından dosyalarının ayrılmasına ve bu mahkemelere gönderilmesine karar vermişti.

Mahkeme heyeti, davanın bir numaralı sanığı meslekten ihraç edilen 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun'un, "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 mağdur için toplamda 95 yıl 7 ay 15 gün, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırılmasını kararlaştırmıştı.

Heyet, eski Merkez Komutanı Albay Ahmet Üzer'in de "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 mağdur için toplamda 95 yıl 7 ay 15 gün, "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçundan 1 yıl, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetmişti.

Sanıklardan eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Bahri Gürhan, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme" suçundan 12 yıl 6 ay, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına mahkum edilmişti.

Mahkeme heyeti, 48 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme" suçundan 12 yıl altışar ay, 5 sanığa ise aynı suçtan 13 yıl dörder ay hapis cezası vermişti, 3 sanık "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl altışar ay, bir sanık ise aynı suçtan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Ayrıca, 164 sanığın tüm suçlardan beraat ettiği davada, iki sanığın hükümle tahliyesine karar verilmişti.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263