KOCAELİ (AA) - Terör örgütü DEAŞ'a yönelik soruşturma kapsamında sözde "Kocaeli emirleri"nin de aralarında olduğu 12'si tutuklu, biri firari 49 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesince, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar, tanıklar, avukatlar ve sanık yakınları katıldı.
Polis ve jandarma ekiplerinin duruşma salonu çevresinde geniş güvenlik önlemi aldığı duruşmayı takip etmek isteyenler, x-ray cihazları ve arama noktalarından geçirilerek salona alındı.
Gazeteciler de kendilerine ayrılan bölümde duruşmayı takip ederken, salona, ses ve görüntü kaydı yapabilen cihazlar alınmadı.
Duruşmada dinlenilen tanıklardan D.U, sanıklardan hiçbirini tanımadığını, tanımak da istemediğini belirterek, 6 senedir görmediği oğlu Y.U'nun Suriye'de DEAŞ'a katıldığını öğrendiğini söyledi.
Oğlunun, DEAŞ'a nasıl bulaştığını bilmediğini anlatan D.U, "Oğlumu 6 yıldır görmüyorum. Sakal bırakmıştı, karşı çıktım ama beni dinlemedi. Sanıklarla irtibatının olup olmadığını bilmiyorum. Oğlum, eşiyle boşandı. Çocukları götürmek isteyince, oğlumu karakola giderek şikayet ettim. Çocukları devlet okuluna göndermeyince karşı çıktım, engelledim. Başka bildiğim yok." diye konuştu.
Tanık İ.Ö. de sanıklardan birçoğunu tanıdığını, mahalleden arkadaşları ve kapı komşusu olduğunu aktararak, "Haftada bir sohbet toplantısı yapılırdı ama bir cemaat olarak değil. Dost sohbeti şeklindeydi. Takva Mescidi, internet ortamında Telegram programında kurulan arkadaş grubuydu. Buradan dini konular paylaşılırdı. Benden aidat istemediler. Sadece birkaç arkadaş aramızda para toplayıp, ihtiyaç sahibi bir aileye kumanya almıştık. Sanıkların DEAŞ ile ilgili bir faaliyette olduğunu görmedim, duymadım." ifadelerini kullandı.
Sanık K.A, tutuklu bulunduğu Hatay Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada, Suriye'ye iç savaş nedeniyle insanlara yardım amacıyla gittiklerini aktararak, "Arapça bilmiyordum. Hiçbir hazırlık yapmadan gitmişim. Çocukça davranmışım. Şimdiki aklım olsaydı gitmezdim. DEAŞ'la bir ilgim yok. Öyle olsaydı örgütün hakim olduğu bölgelere giderim. ÖSO'nun güçlü olduğu bölgelere gittik. Orada savaşta zarar görenlere yardım etmek için gittik. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum." şeklinde konuştu.
Aynı cezaevinden bağlanan tutuklu sanık F.K, H.Ü. ve T.Y. de DEAŞ ile ilişkilerinin olmadığını, suçlamayla ilgili delil bulunmadığını savunarak tahliyelerini talep etti.
DEAŞ davasıyla ilgili başka bir dosyadan hüküm giyen S.S. ise Tarsus 1 No'lu Cezaevinden SEGBİS aracılığıyla tanık olarak katıldığı duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanının yemin etmesini istemesi üzerine, "İslami kurallar dışında, mahkemenin söylediği şekilde yemin etmek istemiyorum." şeklinde tepki göstererek yemin etmedi.
Bunun üzerine cumhuriyet savcısı, mahkeme heyetinden S.S'ye disiplin cezası verilmesini istedi.
Tutuklu sanıkların avukatları ise müvekkillerinin, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan A.P'nin ifadelerine dayanılarak suçlandığını, bunun dışında dosyada herhangi bir delil ve belge olmadığını savunarak, müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Söz alan diğer sanıklar da uzun zamandır tutuklu olduklarını belirterek tahliyelerini istedi.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Cem E. ve Fatih A'nın tutukluluğunun devamına, diğer tutuklu sanıkların ise tahliyelerine karar verilmesini talep etti.
- Ara karar açıklandı
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 8 sanığın adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyelerine ve diğer tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verdi.
Heyet, tanıklık yemini etmeyen S.S'ye 3 gün disiplin cezası verilmesine hükmederek, duruşmayı 13 Aralık'a erteledi.
- İddianameden
İddianamede, farklı tarihlerde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan ve dosyaları birleştirilen sanıklar hakkında 4,5 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Örgüt mensuplarının deşifre olmamak için birbirleriyle "TrueCrypt", "Conversation" ve "Chat With" şifreli mesajlaşma programları üzerinden görüşme gerçekleştirdikleri iddianamede yer alıyor.
İddianamede, ele geçirilen cep telefonlarındaki video görüntülerinde, tutuklu ve tutuksuz bazı şüphelilerin de aralarında olduğu DEAŞ üyelerinin gözleri kapalı bir vaziyette sırt üstü yatarak, bazı ayetlerin okunduğu seanslarda "Rukye-cin çıkarma" işlemleri yaptıklarına da yer veriliyor.