"Her mahallede kedi, köpek görevlisi olsun"

İSTANBUL (AA) - BERK ÖZKAN - Hayallerini süsleyen hayvan aşevini, Pendik'teki fabrikasının bahçesine kuran iş insanı Ünal Hekim günde 2 bin 500 köpeği besliyor.

Prefabrik ev üreten bir fabrikanın ortaklarından olan 3 çocuk babası Ünal Hekim'in, yaklaşık 16 yıl önce yolda rastladığı yaralı bir sokak köpeğine yardım etmesiyle hayatının akışı değişti.

Ormanlarda gezerek köpekleri besleyen Hekim, yolunun kendisi gibi hayvan dostu Şazene Elik ile kesişmesiyle hayalini kurduğu aşevini gerçeğe dönüştürdü.

Hekim, Elik'in kendisine gelerek kolunun kırılmasından ötürü besleyemediği köpekler için yardım istediğini ve ondan aldığı fikirlerin de açtığı yolla aldığı minibüsle fabrikanın bahçesinde pişirdikleri yemekleri köpeklere dağıttıklarını aktardı.

Karşılaştığı manzaraların kendisini üzdüğünü kaydeden Hekim, "Ölmüş annesini emen yavrularla karşılaştım. Çok etkilendim ve bir şeyler yapmaya karar verdim, sonrasında fikir faaliyete geçti. Sigortalı 5 kişi çalıştırıyorum. Yemekler pişer, kovalara doldurulur ve sokaklarda hayvanlara dağıtırız. 24 saat burası faal durumda." diye konuştu.

Günde 2 bin 500 köpeği doyurduklarını anlatan Hekim, "Yaralı, hasta hayvanlar oluyor, elimizden geldiğince yardım ediyoruz. Biz bu işi mutluluk için değil Allah rızası için yapıyoruz. Bu işin huzurunu da tadıyoruz. Millet olarak kedi ve köpeğin hakkının ne olduğunu bilmiyoruz. Kızanlar da var, teşekkür edenler de..." dedi.

- "Hayvana şiddet, insan olmanın kıymetini bilememekten kaynaklanıyor"

Kedi ve köpeğin sadakacı değil, sofrada birer hak sahibi olduğunu dile getiren Hekim, "Allah'ın gönderdiği rızkı bir kargo memuru gibi dağa taşa dağıtıyoruz. Hayvana şiddet, insan olmanın kıymetini bilememekten kaynaklanıyor. Sorun eğitimsel. Kedisi, köpeği aç olan bir insan asla huzurlu olamaz." ifadelerini kullandı.

Kedi ve köpekleri gece arabaya doldurup dağlara bırakan insanlar da olduğunu kaydeden Hekim, şöyle devam etti:

"Sabah gelip buruda kazanlarda pişirdiğimiz yemekleri yaklaşık 180 kovaya doldurup daha sonra aşevi için aldığımız minibüsle dağıtıyoruz. Günümün neredeyse 12 saati burada geçiyor. Bu hizmete verdik kendimizi. 'bugün de olmaz' demiyoruz. Biri 1 köpek biri 1.000 köpek herkes gücü nispetinde bu işten sorumludur. Biz bu işi çözemezsek kedi ve köpeklerin, acizlerin hakkını veremezsek vay insanlığın haline. Bunlar Allah'ın yarattığı sessiz kullardır. Biz bunların hakkını vermezsek huzur bulamayacağız. Her mahallede temizlik görevlisi var. Her mahallede bir de kedi, köpek görevlisi olsun. Biz burada huzur ve sıhhat bulduk. Sağa sola gidip çare arayanlar buraya gelsin, burada yardım ve dua etsin. Kabul olur inşallah."

Hayvansever 2 çocuk annesi Şazene Elik de kızının okuldan dönerken getirdiği çöpe atılmış ve uyuz hastalığına yakalanmış bir köpek yavrusunu tedavi ettirdiğini, daha sonra büyüttüğü köpek sayesinde hayvanlara bağlılığının arttığını söyledi.

Hayvanlara yardım etmeye başladığını ve tesadüf eseri Ünal Hekim'le yollarının kesiştiğini aktaran Elik, "Buraya geldiğiniz zaman insanların yüzünde bir huzur, güzellik ve mutluluk görürsünüz, hayalim buydu. Ormanda köpekleri beslerken dua ediyordum. Bir bayram günü çok ağladım ormanda 'Allah'ım bana bir imkan ver ya da güç ver diye.' Kısa süre sonra Ünal beyle tanıştım." dedi.

Fabrikadaki aşevine bir köpek getirdiklerini ve düşerek kolunu kırmasından ötürü o sürede hayvanları beslemeye devam edemediğini belirten Elik, şöyle devam etti:

"Ünal beyle yüz yüze görüşerek ormanlardaki köpeklere gidemediğimi aktardım. Bunalımdaydım. Artık hayallerim bitmişti ve Ünal beye 'Onlar beni yolda bekliyorlar, ben gidemiyorum' dedim. 'Ağlama, ne yapabiliriz? ona bakalım' diyerek beni teselli etti. 'Bir yer açsak destek olur musun?' dedi. Hayalim gerçek oldu. Ünal bey çalışmalara başladı. Çok mutluyum. Sabah direkt buraya geliyorum."

Bir köpeğin bir aileyi nasıl mutlu edeceğini ve güzelleştirebileceğini gördüğünü dile getiren Elik, "Son dönemde hayvanlara şiddet arttı. Ama insanlar bile tok olduğu halde birbirine saldırıyor. Sokakta bir hayvan aç. Bir kafasını okşasak bir ekmek versek bunların hiçbiri olmaz. Okullarda eğitim çok önemli bu konuda. İnanın çocukların psikolojilerini de tedavi ediyor bu hayvanlar." değerlendirmesini yaptı.

Şazene Elik, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ben kendi çocuklarımda insan psikolojisine ne kadar iyi geldiğini gördüm. Beni okula çağırdılar 'Bunun formülü ne?' dediler. 'Hayvanlar' dedim. Tok hayvan asla saldırmaz. Ben güzellik uzmanıydım. Tamamen bıraktım, bu işlere adadım kendimi. Çok da mutluyum. Hiç dara düşmüyorum Allah'a şükür. Tek hayalim olan hayvan dostlarımıza yardımı Ünal bey sayesinde gerçekleştirdim."