İSTANBUL (AA) - Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi, İslam’ın insan ve evren uyumunu temel alan yaşam biçiminin, eğitimde nasıl alternatif bir öğretme-öğrenme kaynağı olarak değerlendirilebileceği üzerine belirlenen farklı temalar altında 20 paralel oturumla gerçekleştirildi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinden (FSMVÜ) yapılan açıklamaya göre, Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi, FSMVÜ iş birliğiyle, YEKDER Din Eğitimi Akademisi (DEA) tarafından düzenlendi.
İslam medeniyet mirası ile uyumlu bir eğitim metodu geliştirmek, Batılı kuram ve uygulamaları tartışmaya açmak ve İslam eğitiminin imkanı hakkında fikir alışverişleri yapmak amacıyla düzenlenen Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi, 12-13 Nisan'da üniversitenin Topkapı Yerleşkesi'nde gerçekleştirildi. Etkinlikte Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mohammad Talib, "Kendisinin ve Ötekinin Gözünden Medrese: Toplum ve Devletin Çelişen Anlatıları” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Talib, Batı’nın medreselere İslamofobik bir ön yargıyla baktığını belirterek, İslam dünyasının miras aldığı medreselerin sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik ve sosyo-politik alanlardaki potansiyelinden yararlanma noktasında yetersiz kaldığını, İslam eğitimi meselesinin saha temelli çalışmalarla ele alınması gerektiğini vurguladı.
- Üç dilde toplam 78 bildiri sunuldu
Verilen bilgiye göre, Gana, Kongo, Bangladeş, İngiltere, Rusya, Cezayir, Suriye, İran, Hindistan, Pakistan, Fransa, Kırgızistan, Güney Afrika, Burkina Faso, Nijerya gibi 15 farklı ülkeden akademisyenlerin, öğretmenlerin, araştırmacıların ve öğrencilerin katılım sağladığı kongre, İslam’ın insan ve evren uyumunu temel alan yaşam biçiminin, eğitimde nasıl alternatif bir öğretme-öğrenme kaynağı olarak değerlendirilebileceği üzerine belirlenen farklı temalar altında 20 paralel oturumda gerçekleştirildi.
Okul öncesi eğitimden değerler eğitimine, sosyal bilimlerden eğitim düşünürlerine kadar hayli geniş bir skalada tema çeşitliliği sunan kongrede, özellikle "İslam Eğitimi Perspektifinden Fen Bilimleri" temalı oturumda sunulan tebliğler ile oldukça eksik bırakılan bir alana ilk adım atılmış oldu. Oturumlarda Türkçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere üç dilde toplam 78 bildiri sunuldu.
Kongrede katılımcıların tamamının üzerinde ittifak ettiği nokta, Batılı eğitim biçimlerinden neredeyse sorgusuzca modellenen eğitim tarzlarının dışında, kaynağını İslam kültürünün ve yer aldığı muhtelif coğrafyaların sosyo-kültürel yapılarının göz önünde bulundurulduğu alternatif bir eğitim tarzının mümkün olduğu, bu imkanların teorik ve pratik çalışmalarla çoğaltılması gerektiği yönünde oldu.
Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi, Türkiye ve diğer ülkelerde büyük bir eğitim açığına alternatif yollar sunarak alanında ilk ve tek çalışma olma özelliğini taşıyor.