Öne Çıkanlar EDİRNE FETÖ ziyaret Bursaspor Bandırma

BURSA (AA) - SİNAN BALCIKOCA - Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi'nin ardından 1923'te Bursa'nın Nilüfer ilçesi Görükle semtine göç edenlerin üçüncü kuşak torunu kadınlar, kurdukları dernekle geleneklerini yaşatmaya çalışıyor.

Kadınlar, yaklaşık 10 yıl önce kurdukları Görükle Kadın Dayanışma, Kalkınma ve Kültür Derneği bünyesindeki lokantada hem geleneksel yemeklerini yapıyor hem de aile bütçesine katkı sağlıyor.

Düğün ve cenaze törenleri ile Hıdırellez gibi özel günlerde organizasyonlar düzenleyen kadınlar, bunların adetlere göre yapılması için çalışıyor.

Kız evinin, erkek tarafına söz gecesi sunduğu "gülvarak tatlısı" geleneğini yıllardır sürdüren kadınlar, ciğerli çorba, borana, kaçamak, ekşili çorba, bulamaç çorbası, kör pide, pita, kara erik yemeği, kapama gibi lezzetleri de sofralarından eksik etmiyor.

Dernek Başkanı Seher Çavuşoğlu (60), AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelenek göreneklerini devam ettirmek, geçmişi geleceğe yansıtmak amacıyla derneği kurduklarını söyledi.

Yaklaşık 100 üyeye sahip olduklarını belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Hassas olduğumuz kısım, kültürümüzü geleceğe taşımak. Biz mübadele torunlarıyız. Mübadeleyle gelen kültürümüzü, geleneklerimizi dernek aracılığıyla günümüze aktarıyoruz. Dernek üyeleri olarak özellikle cenazelerimizde lokma dağıtımını, yemek götürme adetimizi sürdürüyoruz. Düğünlerimizde yöresel kıyafetlerimizle eski oyunlarımızı oynuyoruz. Her yıl mayısta panayır havasında büyük Hıdırellez kutlamaları yapıyoruz."

Çavuşoğlu, kültürlerinin geleceğe aktarılması için video çekimleri yaptıklarını dile getirdi.

Yardımlaşma ve dayanışma olgusunu sürdürdüklerini, sık sık etkinlikler düzenlediklerini bildiren Çavuşoğlu, "Yunanistan'a, dedelerimizin geldiği köylere gittik. O bölgelere ziyaretler düzenliyoruz." dedi.

- "Yedi köy, bir gemiyle taşınmış"

Kadınlardan Saadet Atalay (78) da babasının 12 yaşındayken Türkiye'ye geldiğini belirterek, "Babaannem ve babam anlatırdı, yedi köy, bir gemiye doldurulmuş. Gemide Yunan casus varmış, gemiyi batırmak istemiş ama kaptan farkına varmış, engellemişler. Doğum yapanlar, ölenler olmuş. Ölenleri denize atmışlar." diye konuştu.

Görükle'nin eskiden Rum köyü olduğunu anlatan Atalay, "Bizimkiler buraya gelince hane başına 10 dönüm arazi vermişler. Tarımla uğraşmışlar, tütüncülük, ipek böcekçiliği başlıca geçim kaynakları arasında yer almış." ifadelerini kullandı.

Hatice Gökaşar (52) ise atalarından öğrendiklerini sürdürmeye çalıştıklarını kaydederek, "Sözlenecek kızlar için 'gülvarak tatlısı' yaparım. Sözü olacak kızlar benden bu konuda yardım ister. Elimden geldiği kadar onlara yardımcı olmaya çalışırım." dedi.

Sıdıka Çağla (48), kızı için 3-4 ay sonra düğün yapacaklarını söyledi.

Düğünün gelenek göreneklerine uygun olacağını dile getiren Çağla, "3 kızım var, onlar da adetlerimizi sürdürmeyi çok istiyor. Geleneklerimizi çocuklarımıza aktarıyoruz. İnşallah onlar da kendi çocuklarına aktarır ve adetlerimiz yüzyıllarca devam eder." şeklinde konuştu.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263