İSTANBUL (AA) - ELİF FERHAN YEŞİLYURT - HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, sigorta sektöründeki büyüme eğilimine işaret ederek, "Geçmişte zor dönemlerde sigorta sektörü çok daha fazla daralıyordu. Sigorta sektörünün ekonomideki yerinin giderek güçlendiğini, müşterilerin daha da bilinçlendiğini ve böylesi dönemlerde sigortaya daha çok ihtiyaçları olduğunu anladıklarını, şirketlerimizin de geçmiş tecrübelerden edindikleri kazanımlarla bu dönemleri daha güçlü atlattıklarını görmekteyiz." dedi.
Hancıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2018 yılının Türkiye için hem sosyal hem de ekonomik açıdan oldukça yoğun geçtiğini, bunların etkisinin de hala devam ettiğini belirterek, böylesi bir ortamdan sektörün de etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Her şeye rağmen Türkiye ekonomisinin ilk üç çeyrekte reel büyümesini sürdürdüğünü ifade eden Hancıoğlu, şunları kaydetti:
"2018'in ekim sonu üretim verilerine baktığımızda, sektörün nominal olarak yüzde 18 büyüdüğünü görmekteyiz. Bizim faaliyet gösterdiğimiz hayat dışı sektör toplamı ise yüzde 20 büyüme göstermiştir. Enflasyondan arındırılmış reel büyümeye bakacak olursak hayat dışı sektörde yüzde 4 (toplam da yüzde 6 daralma) daralma görülmektedir. Bu daralma böylesi bir ortamda bizi karamsarlığa itmiyor. Geçmişte böylesi zor dönemlerde sigorta sektörü çok daha fazla daralıyordu. Sigorta sektörünün ekonomideki yerinin giderek güçlendiğini, müşterilerin daha da bilinçlendiğini ve böylesi dönemlerde sigortaya daha çok ihtiyaçları olduğunu anladıklarını, şirketlerimizin de geçmiş tecrübelerden edindikleri kazanımlarla bu dönemleri daha güçlü atlattıklarını görmekteyiz."
Hancıoğlu, sigorta sektörünün artık zor dönemlere çözüm üretebilen bir sektör haline geldiğini aktararak, "Dolayısıyla 2019 ve 2020 yılları, hem global hem ülkemiz açısında zor geçecek gibi görünse de sektörümüzün bundan derin yaralar almayacağını düşünüyorum. Nominal büyümesine devam edeceği kaçınılmaz ancak reel anlamda en azından 2019 yılında bir küçülme yaşanabilir ki bunun da sınırlı olacağını düşünüyorum. 2020 için ise bizim gibi dinamik bir ülkede şimdiden bir şey söylemek çok gerçekçi olmayabilir. Ben 2019 yılını çok sert geçirmezsek 2020 yılında sektörümüzün tekrar reel büyümeyi yakalayacağına inanıyorum." diye konuştu.
- Yeni ürünler geliyor
Ceyhan Hancıoğlu, son yıllardaki verilere bakıldığında, kişi başına düşen prim miktarının 165 dolar seviyelerine çıktığını, 2018 verileri açıklandığında bir miktar daha düşebileceğini ifade ederek, genç sigortalılık oranının düşük olduğu gelişmekte olan toplumlarda bu verilerin daha hızlı artmasının beklendiğini kaydetti.
HDI Sigorta'nın çoklu ürün ve çoklu dağıtım kanalı yapısına sahip bir şirket olarak (multiline) elementer branşlardaki (hayat dışı sigorta sektöründe) tüm ürünleri müşterilerine eksiksiz sunduğunu bildiren Hancıoğlu, şöyle devam etti:
"Oto ve oto dışında sektörün ana ürünleri olan her ürünü müşterilerimizin hizmetine sunmuş ve sürekli bu ürünleri günün koşullarına ve müşteri ihtiyaçlarına göre geliştirip sunmaya devem ederken, tabii ki yeni ürünleri de devreye alıyoruz. 2018 yılında da her yıl olduğu gibi müşterilerimizin, sektörün ihtiyaç duyduğu yeni ürünlerimizi devreye aldık. Ekonomik çözümler ile sisteme girmek isteyen müşteriler için Avantajlı Kasko, trafik ürünü ile kasko ürününü birlikte daha uygun satın alma isteği olan müşteriler için TrafiKasko, sağlık sigortası maliyetleri nedeniyle özel sağlık sigortası satın alamayan SGK’lı müşteriler için Tamamlayıcı Sağlık Sigortası bunlardan bazıları... 2019'da bunlara yenilerini eklemeye devam edeceğiz. Örneğin, kullanımda olan ve yeni satılan cep telefonları için CepteGüvence ve 2. el oto satışlarında Araç Garanti Sigortası, Kritik Hastalıklar Sigortası ürünleri gibi ürünleri de sigorta yaygınlığını artırabilmek için planlamaya başladık."
- Trafik sigortasında serbest tarife beklentisi devam ediyor
HDI Sigorta Genel Müdürü Hancıoğlu, Türkiye'de sigorta sektörünün uzun yıllardır ana gündem maddelerinin başında gelen trafik sigortasının, maalesef hala ana gündem maddesi olma pozisyonunu koruduğuna işaret ederek, hayat dışı prim üretiminin yaklaşık yüzde 34’üne sahip bu branşın ister istemez gündemi de belirlediğini söyledi.
Son yıllarda yapılan düzenlemeler ile bir miktar bu zararların önüne geçilmiş olmakla birlikte, hala sektörde bu branşta sorunların devam ettiğini aktaran Hancıoğlu, "Kurulan havuz sistemi ve tavan fiyat uygulamaları sektöre nefes aldırsa da özellikle şirketlerin serbest tarife beklentisi hala devam etmektedir. 2018 yılında beklenen derecede fiyat artışlarının ertelenmiş olması 2018 yılının yine zararla kapanacağı yönünde beklentileri artırmaktadır. 2019’un ilk çeyreğinde seçim olması nedeniyle bir fiyat artışı olmayabileceği öngörüsü de sektörde dile getirilmekte ve bunun da olumsuz sonuçlar doğuracağı ifade edilmektedir. Dolayısıyla hem bahsettiğimiz yapısal sorunlar hem de beklenen fiyat artışlarının gecikmiş olmasından dolayı sektörün, beklentilerinin gerisinde kaldığını söyleyebiliriz." diye konuştu.
Hancıoğlu, Türkiye'de Bireysel Emeklilik Sistemi'nin kurulduğu dönemden sonra (2000’li yılların başları) hayat sigortaları satışının oldukça gerilediğini ifade ederek, "Hayat şirketleri zaman zaman buradaki durgunluğu aşmaya yönelik çeşitli stratejileri ve ürünleri devreye almalarına rağmen çok hareketlenme maalesef olmamıştır. Büyüme rakamlarına baktığımızda kimi yıllar çok ciddi büyümeler görsek de bunlar baz rakamın çok küçük olmasından kaynaklanan büyümelerdir ki dünyadaki gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlarla karşılaştırdığımızda ülkemizde çok küçük rakamları konuştuğumuzu görmekteyiz. Aynı durum ferdi kaza sigortaları için de geçerlidir. Bu ürün daha çok şirketlerin zorlaması ile satılan bir ürün olarak önümüze çıkmakta olup daha çok kampanya ve benzeri etkinlikler aracılığıyla başka ürünlerin yanında Bundle Ürün (Paket Ürün, Birlikte Satılan Ürün) olarak ve benzeri yöntemlerle satılmaktadır." şeklinde konuştu.