Öne Çıkanlar Bilecik Galatasaray Bursa FETÖ Balıkesir

İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Öztürk Oran, mezunlarının iş aradığı değil, aranılan eleman olarak yetiştiği bir üniversite olmayı hedeflediklerini belirterek, bu amaç doğrultusunda önemli adımlar attıklarını, yeni bölümleri iş dünyasının taleplerine göre açtıklarını kaydetti.

İstanbul Ticaret Üniversitesi açıklamasında görüşlerine yer verilen Oran, mezunlarının iş aradığı değil, aranılan eleman olarak yetiştiği bir üniversite olmayı hedeflediklerini aktardı. Bu amaç doğrultusunda önemli adımlar attıklarını dile getiren Oran, yeni bölümleri iş dünyasının taleplerine göre açtıklarını kaydetti.

İstanbul Ticaret Üniversitesinin 2019 – 2020 akademik yılına güçlü bir şekilde hazırlanmaya başladığı anlatan Oran, üniversitenin gençlere değişen dünyanın içinden geçerek yepyeni bir kapıyı açtığını vurguladı. Oran, mütevelli heyetinden akademik ve idari kadroya, öğrencisinden mezununa kadar büyük bir aile olmanın bilinciyle yeni bir döneme büyük sıçrama yaparak daha güçlü adımlarla gireceklerini kaydetti.

İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) köklü bir maziye sahip olduğunu belirten Oran, "Dolayısıyla meclis üyelerimizin, komite üyelerimizin ve odamıza kayıtlı üyelerimizin ihtiyacına cevap verebilmek için 2001 yılında akademik hayata kazandırılan üniversitemiz 20'nci yılına yaklaştı. Bugüne kadar da ülkemize ve ekonomimize katkı yapan ve bizim İTO’muz üyesi iş adamlarımıza destek veren çok öğrenci yetiştirdi. Mezun olan öğrencilerimiz arasında bakanlıklarda, ekonominin karar verici noktalarında, iş aleminin STK ayağında, gerek kamuda, gerekse kendi kurdukları işlerinde ya da holdinglerde görev alanlar bulunuyor. Biz, onlarla karşılaşıp selamlaştığımız zaman gurur duyuyoruz. 6 fakültemizin son mezunlarını da 10 Temmuz’da uğurlayacağız." ifadelerini kullandı.

Oran, İstanbul Ticaret Üniversitesinin gerek devlet gerekse vakıf üniversitelerine göre farklı bir konumu olduğunu aktardı. Bu Üniversitenin bir eğitim yuvası olduğunu ancak burada sadece eğitim vermediklerini, öğrencileri sadece mezun edelim düşüncesiyle de hareket etmediklerini dile getiren Oran, "Bizler, üniversite yönetimi olarak istiyoruz ki; buradan mezun olan öğrencilerimiz öncelikle iyi bir eğitim almış olsun, ardından iyi bir kariyer sahibi olsun. Aynı zamanda hem iş âlemine destek olabilmeli, hem de parmakla gösterilecek bir iş adamı olabilmeli. Mezun olanlar, kendi işlerini kurduklarında hesabını kitabını iyi tutabilmeli. Kendilerine verilen görevi layıkıyla yerine getirmenin yollarını burada öğrenerek mezun olanlar için iş hayatı daha kolay oluyor. Bu nedenlerle bizden mezun olan öğrencilerimiz iş alemiyle iç içe olduklarından piyasa şartlarını daha hızlı kavrayıp işlerinde yol alabiliyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Ekonominin yüzde 40’ının İstanbul’da döndüğünü vurgulayan Oran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul aynı zamanda 81 vilayetimizin de bir özetidir. Anadolu’dan bu şehre gerek iş için gelenler gerekse yerleşme amacıyla gelenlere iş dünyası olarak kapılarımızı açıyoruz. Aynı şekilde üniversitemize de ülkemizin dört bir yanındaki oda ve borsaların yönetimlerinde yer alan kardeşlerimizin çocukları gelip öğrenim görüyor. Bunlar için üniversitemiz bir değerdir. Mezun olduklarında yine bu şehirde iş kuranlar olduğu gibi memleketine dönerek kendi şehrinin ekonomisine katma değer oluşturma gayretinde olanları da görüyoruz. İş kuranlarla, iş bulanların eğitim aldığı bir üniversite olarak bizler hepsinin yanındayız.

Buradan mezun olduktan sonra huzurla memleketlerine gidenlerin yanı sıra yine huzurla ülkelerine giden öğrencilerimiz de var. Bunlar arasında Türk Cumhuriyetleri’nden gelenler olduğu gibi diğer İslâm ülkelerinden gelenler de oluyor. Üniversitemizin iş dünyası ile içiçe olduğunu gören bu öğrencilerimiz Türkiye ekonomisinin gelişim süreci kadar gerçek ticari hayatı da öğrenmiş oluyorlar. Ülkelerine döndüklerinde hem elçimiz oluyorlar hem de kendi ülkeleri ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesinde bir köprü vazifesi görebiliyorlar. Bunun birçok örneğini sıralayabiliriz."

Oran, İstanbul Ticaret Üniversitesini tercih eden ve kazanan başarılı öğrencilerin bu başarılarını mutlaka taçlandırdıklarını kaydetti. Öğrencilerin burslardan yüzde 100 oranında yararlanabildikleri gibi yurtlarda da bedava kalma imkanına da sahip olduğunu bildiren Oran, yarı zamanlı iş imkanı sundukları öğrencilere harçlık da verdiklerini belirtti.

Oran, bu konuda belirledikleri kriterlerin ayrıntılarının üniversitenin web sayfasında da yer aldığını aktardı.


- "İstihdama katkımız var"


" Cumhurbaşkanımızın önderliğinde başlatılan istihdam seferliğinde her vilayetin ticaret odası yönetimi taahhütlerde bulundu. Biz de 400 bini aşkın üyesi bulunan İTO olarak bu kapsamda imkânlarımızı seferber ettik." diyen Oran şunlara dikkati çekti:

" Verilen taahhütlerin yerine getirilmesi gerekiyor. Bunu yaparken de STK, belediyeler ve üniversitelerle işbirliği yapmak lazım. Biz, İstanbul’da işsizliği ve aşsızlığı çözmekle mükellefiz. Sonuçta, bizler ticari hayatın içindeyiz, üniversitemiz de var. Belediyelerle STK’lar ise birbirleri ile sürekli irtibatlı haldeler. Ana hedefimiz, gençlere iş sahaları açıp istihdam edilmelerine imkân sağlamaktır. Onların iş kurabilmeleri için sağlanan teşvikler kadar işverenlere sağlanan kolaylıklar bu hedeflerin gerçekleşmesinde büyük rol oynuyor. Tabi ki işsizliğin en fazla yaşandığı il İstanbul olmasının temel nedenleri arasında, üniversitelerin çoğunun burada olması ile iş dünyasının kalbinin bu şehirde atmasını da sayabiliriz. Sonuçta bu gençlerimizin de işe ve aşa ihtiyacı var. Bizler, bu şehrin huzuru ve ekonomik yönden büyümesi için Oda ve üniversite olarak gayretimizi ortaya koymaktayız."

Gerek Türkiye'nin sınırları içerisinden gerekse yurt dışından İstanbul Ticaret Üniversitesi’ni tercih ederek İstanbul’a gelen öğrencilere üniversiteyi bitirdikten sonra iyi bir iş adamı ve iyi bir bürokrat nasıl olunurdan güvenilir bir tüccar nasıl olunura kadar önemli detayları öğrettiklerini dile getiren Oran, "Çünkü biz iş alemi ile iç içeyiz. Üniversitemiz de öğrenciler için iş alemine açılan kapıdır. Sadece teorik değil uygulamalı eğitimin de olması onlar için büyük bir avantaj. Örneğin öğrencilerimizin İTO’nun her ay gerçekleştirilen meclis toplantısına gözlemci olarak gitmeleri, İTO’nun da iştirak ettiği yurt dışı fuarlarına katılmaları, İTO Meclis üyelerinin tecrübelerini seminerler halinde aktarmaları gibi fırsatlar deneyim kazanmalarında rol oynuyor." ifadelerini kullandı.

Oran, her yıl üniversite için planlanan ve harcanan bir bütçe olduğunu ancak yaptığıkları yatırımın yerini bulduğunu düşündüklerini anlattı. Öğrencilerimize yaptıkları yatırımların bir ayağında da akademik kadro olduğunu dile getiren Oran, onların da kendileri için çok değerli olduğunu vurguladı.

Oran bütçeleme yaparken hangi sayıda öğretim üyesi, hangi sayıda öğretim görevlisi ya da araştırma görevlisine ihtiyaç varsa bunları belirlediklerini belirterek, 2019 -2020 akademik yılı başlarken bu alandaki tüm eksiklerimizi tamamlamış olacaklarını aynı şekilde idari kadrodaki eksikleri de tamamlayarak yeni döneme tam teşekküllü bir şekilde gireceklerini aktardı. İhtiyaç duydukları ve yeni açacakları bölümler de dahil olmak üzere bir planlamaya gittiklerini bildiren Oran,özellikle İTO’nun meslek komitelerinden yansıyan beklentileri de dikkate alarak ilerlediklerini kaydetti.

Oran sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeter ki, açacağımız bölümlerden mezun olanlara iş imkânı sağlanıyor olsun. Biz, Komitelere ‘’Bu öğrencilerimize iş verecek misiniz?’ diye sorarak kararımızı veriyoruz. Yani verilecek iş garantisine göre bölüm açıyoruz. Bir örnek verecek olursak; Bankacılık ve finans alanında oluşturduğumuz bölümde öğrenciler ilk iki yıl ortak ders görecekler. Üçüncü sınıftan itibaren Katılım Bankacılığı ve Klasik Bankacılık şeklinde bir tercihte bulunabilecekler. Bu bölüm için 35- 40 öğrenci planlandı.

Biz daha öğrencileri almadan bankacılık sektörünün temsilcilerinden istihdam sözünü aldık. Onları şimdiden istihdam edebilme imkânına sahibiz. Önce stajlarını yapacaklar. Mezun olduklarında ise yetişmiş birer finansçı olacaklar.Öte yandan Meslek Yüksek Okulumuzu (MYO) üniversitemize yeniden kazandırmayı planlıyoruz. Çünkü hayata kısa yoldan atılmak isteyenlere de imkân sunmak gerekiyor. Bu noktada da İTO’nun 81 komitesinin talepleri dikkate alınarak ilerliyoruz. Ayrıca sürekli eğitim ile uzaktan eğitim konularında da önemli çalışmalarımız var. YÖK’ten Uzaktan Eğitim Fakültesi’nin yetkisini alabilirsek, o gerçekleştiğinde her bölüm için de aynı imkânı sağlayacak bir yapıya kavuşmuş olacağız."


- "İş alemine ve ekonomiye katkı verecek bölümler açmak lazım"


Aynı zamanda İstanbul Ticaret Üniversitesi’ni ticaret dünyasının ihtiyacı olan bölümlerle donatmaya devam edeceklerini belirten Oran artık her bölümü açmak istemediklerini aktardı. Özellikle İstanbul iş alemine ve ekonomiye katkı yapacak olan bölümleri açma konusunda çalışmalar yürüttüklerini bildiren Oran artık rotalarını bu yöne çevirdiklerini aktardı.

Oran,kuruluş misyonları ve vizyonlarına uygun olan adımlar attıklarını dile getirdi. Kendilerinden mezun olanların iş bulma oranının yüzde 85 olduğunu vurgulayan Oran, şu ifadeleri kullandı:

"Ben inanıyorum ki yeni oluşturduğumuz bölümlerde eğitim görecek öğrencilerimizin de iş sahibi olma sürecinde problemler yaşanmayacaktır. Böylece yüzde 85 olan iş bulma oranını yüzde 100’e çıkarmış olacağız.Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması sonuçlarına göre vakıf üniversiteleri içerisinde öğrencisinden aldığı öğrenim ücretini yine öğrencisi için harcayan üniversiteler arasında ilk 10 sıradayız. Buradan hareketle öğrencilerimize çok yatırım yaptığımızı söyleyebilirim. Bir şehir üniversitesi olarak İstanbul’un Sütlüce ve Küçükyalı semtlerinde konumlanıyoruz. Ayrıca İTO’nun tahsis ettiği Eminönü’ndeki bina da 2020’de yeniden İstanbul Ticaret Üniversitesi öğrencilerine kapılarını açacak. Geçmişte İTO’nun yönetim binası olarak da kullanılan yerimiz lisansüstü eğitimler için kullanılacak. Akademik kadromuzu da güçlendiriyoruz."


- "Sosyal hayatları için de destek oluyoruz"


Öğrencilerin burayı tercih etmeleri sonrası, sadece yerleşmeleri, derslere girip sınavlarda başarılı olduktan sonra mezun olmaları şeklinde bir durum olmadığına dikkati çeken Oran, şunları kaydetti:

"Onların sosyal hayatı ve başarıları için de destek oluyoruz. Bunun en bariz örneği spor konusundaki başarılarımızdır. Farklı dallardaki başarılarımız da dillere destandır. Biz bu başarıları ayrıca ödüllendiriyoruz. Öte yandan ders çalışma mekânları ve kütüphanemiz de ihtiyaçları karşılamada diğer üniversitelere göre oldukça iyi durumda. Sınav zamanı buralarda kalan öğrencilere çay, simit ve çorba ikramları yapılıyor. Farklı üniversitelerin istifade edebileceği gece okuma salonlarımız da mevcut. Amacımız sadece öğrenciden kazanmak değildir, amacımız onları topluma kazandırmaktır. Barınma konusunda da üç yurtla anlaşmamız var. İhtiyaca göre bu sayıyı artırabiliriz. Öte yandan yabancı uyruklu öğrencilerimizle de yakından ilgileniyoruz. Onların derdi bizim derdimizdir. Bizim derdimiz başarılı öğrencilerimizle kulvarımızda en önlerde yer almaktır.

Her daim tercih edilmek kadar kaliteli öğrencilerin de tercih edebileceği bir konumda olmak da önemli. Oldukça uyumlu çalışan bir mütevelli heyetimiz var. Heyette yer alan her bir arkadaşımız benim için kıymetli olup, ayrı ayrı sektörlerde hizmet veriyor. Her daim de üniversitenin gelişmesi için katkıda bulunan bir heyetimiz var. Onlarla gurur duyuyorum. Biz, heyet olarak 2019 – 2020 akademik yılı için de çalışmalarımızı yaptık ve öğrenci kontenjanımızı tespit ettik. Aynı şekilde YÖK de kontenjan sayısını bin 265 olarak belirledi.Biz, öğrenci kontenjanını artırmaktan ziyade kaliteli öğrencilerin tercih edeceği bir üniversite olmak istiyoruz.

Mezunlarınız iş dünyasında karşılık bulmuyorsa, kontenjanın artırılmasının da bir anlamı yok diye düşünüyorum. Bizden yetişenlerin iş arayan değil, aranılan eleman olması için gayret gösteriyoruz. İstanbul Ticaret Üniversitesi bir vakıf üniversitesi olup öğrencilerinden gelir elde etme amaçlı kaygılar taşımamaktadır. İstiyoruz ki, bizi tercih eden bir öğrenci sıra öğrenim ücretine geldiğinde, ‘Burasının talep ettiği ücret yüksek olduğu için gidemeyeceğim’ demesin. Bu yılki öğrenim ücretleri enflasyon oranının altında olup, yüzde 10 artışla belirlendi. Amacımız, bu üniversitenin büyük paralar yerine iyi öğrencileri kazanıp onları topluma faydalı olabilmeleri için yetişmelerini sağlamaktır. Bu arada üniversitemizin ihtiyaç duyduğu konularda hiçbir zaman geride durmayan İTO’daki yönetici arkadaşlarımıza da teşekkür etmek istiyorum."





Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263