Yokluğu sevgiyle yendiler

TEKİRDAĞ (AA) - ÖMER URAL - Tekirdağ'da yaklaşık 60 yıldır bir yastığa baş koyan Ahmet ve Hatice Vulkan çifti yokluk günlerinde "paradan daha kıymetli" dedikleri sevgileriyle birbirlerine destek oldu.

Kore Gazisi Ahmet Vulkan (88) asker dönüşü Hatice Vulkan'la (81) 1961'de hayatlarını birleştirdi.

Vulkan çiftlik, çok yoksulluk gördü. Acıyı da mutluluğu da aşklarına katık etti.

Gündelik işlerde çalışarak evini geçindirmeye fakirlikle mücadeleye etmeye çalışan Ahmet Vulkan'ın en büyük destekçisi gönlü tok Hatice Vulkan oldu.

Annesinden aldığı paraları biriktirerek eşi işe gidemediğinde veren, tasarrufla evini geçindiren Hatice nine Ahmet amcanın en büyük destekçisi oldu.

- "Neden para yok demezdim"

Hatice Vulkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yoksulluğu görmesine rağmen eşine bir gün sesini yükseltmediğini söyledi.

Evlendikleri zaman çok zor günler geçirdiklerini, yokluk çektiklerini ve karınlarını zor doyurduklarını ifade eden Hatice Vulkan, şunları kaydetti:

"Köyde yiyecek yemek bulamazdık. Eşim yevmiye ile çalışırdı. Tarlada çapa yapardı. Katiyyen 'neden para az, neden para yok?' demezdim. Anam bana para verirdi. Onu saklardım. İşe gitmediği vakit çıkarır onu kocama verirdim. Çok iyi geçindik. Hiç kavga etmedik. Bana bir kere bile bağırmadı. Bir tokadını bile yemedim. Ben de ona hiç karşı gelmedim. Şimdi de çok iyi anlaşıyoruz. Sobayı yakarsam o gidiyor çayı koyuyor. Oturup birlikte yiyoruz. Sevgi paradan daha kıymetli."

Hatice Vulkan, gençlerin "evliliğin sermayesinin para olmadığını" bilmesi gerektiğini belirtti.

- "Bugün varsan yarın yoksun"

Ahmet Vulkan da eşinden çok memnun olduğunu 58 yıllık evliliklerinde bir kere bile kendisini mahcup etmediğini söyledi.

Dünyanın gelip geçici olduğunu ve kimseyi kırmamak gerektiğini vurgulayan Vulkan, "Bu dünya aldatıcı. Bugün varsan yarın yoksun. Giden de gelmiyor. Gençlere şunu söylerim, birbirlerini kırmasınlar, birbirlerine sahip çıksınlar" dedi.

Ahmet Vulkan, çektikleri yokluğu birbirlerine destek vererek aştıklarını, aldıkları bir tarla üzerine bir ev yaptıklarını, karınca kararınca da geçindiklerini sözlerine ekledi.