Devre arasında transfer tahtasını açarak takıma 15 yeni oyuncu kazandıran Ankaragücü yönetimi, teknik direktörlük görevine de Mustafa Reşit Akçay’ı getirmişti. Mustafa Reşit Akçay 2 maçta 4 puan toplayarak Ankaragücü’nü 17 puana ulaştırdı. Ligde kalma umutlarını yükselten Ankaragücü’nü yeni transferlerden sonra analiz etmek pek de kolay değil. Yeni transferlerden 6-7 tanesi direkt olarak ilk on bire yerleşmiş durumda.

Takımın en önemli oyuncularından Dever Orgill sakatlığından dolayı bu akşam kadroya alınmadı. Fenerbahçe’de de Garry Rodrigues’in yokluğu göz önünde bulundurulunca iki takımın da dripling üzerinden kuracağı hücum stratejileri suya düşmüş oldu.

Son 2 maçta 5 puan kaybeden konuk ekip Fenerbahçe’nin Galatasaray derbisinden önce bu maçta puan kaybına tahammülü yoktu. Bu minvalde konuk ekibin maça agresif başlayacağını biliyorduk. Ancak agresifliğin dozajının bu derece yüksek olması beni çok şaşırttı. Sanki Fenerbahçe, eleme usulü oynanan bir turnuvadan 5 dakika içinde gol bulamazsa elenecekmiş gibi bir oyun planıyla sahadaydı.

Agresiflik telaşla karışınca 10. dakikadan itibaren Ankaragücü, Fenerbahçe savunmasının arkasına sarkmaya başladı. Ev sahibi ekip Saba Lobzhanidze-Gerson Rodrigues-Konrad Michalak üçlüsü ile etkili akınlar oluşturdu. Nitekim yine savunmanın arkasına atılan bir topta Altay Bayındır’ın da hatası Ankaragücü’ne golü getirdi.

Fenerbahçe golden sonra riskin dozajını arttırdı. 20-35 arası Ankaragücü farkı 2’ye çıkartacak pozisyonları bulmasına rağmen final paslarında başarıya ulaşamadılar.

Ersun Yanal pek anlam veremediğim bu aşırı agresif oyun stratejisinden ikinci yarı vazgeçmiş olacak ki sete dönmek için Emre Belözoğlu’nu oyuna soktu. Hoca sanıyorum ki Dever Orgill’in esame listesinde olmadığını gördükten sonra savunmayı daha da önde kurdu ancak Ankaragücü Orgill’in eksikliğini hissetmeyecek türden bir ileri üçlü kurmuş.

Rakip yarı sahada baskı kurmak adına yapılan bu hamle yalnızca 20 dakika devrede kalabildi. Zira Emre Belözoğlu 66. dakikada sakatlanarak yerini Ferdi Kadıoğlu’na bıraktı. Ferdi ise fiziksel mücadelenin hat safhada olduğu deplasmanda bir kez daha sınıfta kaldı.

Fenerbahçe sezon başından beri kanayan yarası olan savunma arkasına atılan toplara çözüm bulamıyor. Hatta bu kanayan yaraya çözüm bulma düşüncesi de yok anladığım kadarıyla.

Adeta birer hafta arayla rakibe gol ikram etme nöbeti tutan Altay ve Jailson’un devriyesinde bu hafta sıra Altay’daydı. Sürekli bireysel hatadan gol yiyen takım aslında Ersun Yanal’ın stratejisinin hatasını kamufle ediyor. Öyle ki bireysel hatalar yapılmasa da rakip takım oyuncuları o pozisyonlarda golü bulabilir. Bu savunma ve kaleci hataları, neredeyse her takımın en az 2 tane atletik forvete sahip olduğu Spor Toto Süper Lig’de Ersun Yanal’ın savunma hattını bu kadar öne kurmasının ne denli büyük bir hata olduğunu gizliyor.

Bu akşam yeniden böyle bir anlayışla sahadaydı Fenerbahçe. Ankaragücü neredeyse 1-0 önde başladığı maçta savunmaya iyi yerleşerek rakibini püskürttü. Mücadeleyi seven, fizik güçlü bir takım yaratmış Mustafa Reşit Akçay.

Bunun sonunda Fenerbahçe şampiyonluk yolunda kolay kolay telafi edemeyeceği bir kaza yapmış oldu.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263