İSTANBUL (İGFA) -Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı önderliğinde ‘Kapalıçarşı Esnafının Dünden Bugüne Kültür ve Turizme Katkılarının Sosyolojik Tahlili’ üzerine Avrasya Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Dr.Öğretim Üyesi Nihan Kalkandeler’in de aktif görev aldığı araştırma yapıldı.
Çevrimiçi oluşturulan ankete 62 Kapalıçarşı esnafı katıldı. Araştırma, genel olarak Kapalıçarşı’nın kültür ve turizme katkılarını saptamak, esnafın yerli ve yabancı turizme bakış açısını irdelemek, esnaflık mesleğinin bilinmeyen zorluklarına ışık tutmak, pandemi sürecinin etki ve sonuçlarını analiz etmek, mesleğin geleceğine dair önerileri ortaya koymak amacıyla gerçekleştirildi.
18-60 yaş arasında farklı kuşakların bakış açılarının anlaşılmasını sağlayan anket katılımcılarının yüzde 90’ını erkek, yüzde 10’unu da kadınlar oluşturdu. Katılımcıların yüzde 40.3’ünün lisans, yüzde 22.6’sının lise ve dengi, yüzde 12.9’unun önlisans, yüzde 9.7’sinin ilkokul ve yüzde 4.8’inin lisansüstü eğitim düzeyinde olduğu görüldü. Oranı düşük olmakla birlikte herhangi bir öğretim kurumundan mezun olmayan katılımcılar da araştırmada yer aldı.
Türkiye’nin farklı illerinden göç ederek Kapalıçarşı’da esnaflığa başlayan katılımcıların yüzde 27’si 11 yıldan fazla süredir İstanbul’da yaşıyor. Büyük kente göçte en önemli etken yüzde 24.2 ile ‘geçim kaynağı elde etmek’ olarak ön plana çıktı.
Katılımcıların yüzde 38.7’si aile mesleğini sürdürdüğünü, yüzde 30.6’sı geçim derdi sebebiyle çalışıp para kazanmak için esnaflık yaptığını belirtti. Eskisi gibi çırak olmadığı için mesleğin sürdürülebilirliği adına geriden gelen bir neslin olmadığının ifade edildiği araştırmada, esnafa göre Kapalıçarşı’nın hareketlenmesi için daha çok reklama ve tanıtıma ihtiyaç var.
Araştırma, pandemi sürecinde esnafın maddi yönden zarar gördüğünü ve en çok da dükkan kiralarını ödeme zorluğu çektiklerini gözler önüne serdi. Satış yapamadığı için kazanç elde edemeyen ve kiralarını da ödeyemeyen esnafın kepenk indirdiği, ekonomik yönden büyük ölçüde sıkıntı yaşadıkları, turist gelmediği için zarar ettikleri, herhangi bir destek alamadıkları ve zor zamanlar geçirdikleri anlaşıldı. Hatta sağlık problemi yaşayanların, Covid’e yakalanmaları nedeniyle yaşamını yitirenlerin ve dükkanını kapatanların da olduğu gözlemlendi. Psikolojik anlamda kaygı, korku, endişe yaşadıklarını belirtenler de pandemi sürecinin esnafın iş ve özel yaşamında olumsuz etkilere sebep olduğunun anlaşılmasını sağladı.
Pandemi sürecinde iş yapabilen esnaf ise Rusya, Azerbaycan, Arabistan, Pakistan, Balkan ülkeleri, Polonya’dan gelen turistlere satış yapabildiklerini belirtti. Bu durum ise yabancı turistin satışlara belli bir ölçüde de olsa hareketlilik kattığını gösterdi. Türkiye’den yerli turist ziyaretinin olmaması nedeniyle yerli turizmin durma noktasına geldiği tespit edildi.
Mesleklerinde her daim sirkülasyon olmasının bir kesim esnaf için umut vaat ettiği görüldü. Olumsuz düşünceler içinde olan esnaf da üretimin zorlaşmasını sebep gösterdi. Eskisi gibi çırak olmadığı için mesleğin sürdürülebilirliği adına geriden gelen bir neslin olmadığı ifade edildi. Turizmin ve Kapalıçarşı’nın sonunun gelmeyeceği ancak sektörlerin günün koşullarına göre değişebilme ihtimali öne sürülerek kuyumculuğun çarşıda giderek azalacağı ifade edildi. Esnaflık mesleğinin geleceğinin parlak, önünün açık olduğu yönünde de olumlu yorumların varlığından bahsetmek münkün.