1989 yılında yapılan yerel seçim öncesi “Acaba belediye başkanlığını kim kazanacak.?” sorusuna cevap bulmak adına yaklaşık 2 bin kişi ile günler süren bir anket çalışması yapmıştık.
Anket sonuçları tamamlandığında bizimde mensubu bulunduğumuz siyasi partinin sonuncu olduğunu ve dünya görüşlerimize tam ters bir siyasi partinin adayının belediye başkanlığını kazanmaya yakın olduğu ortaya çıktı.
Bizimle aynı dünya görüşüne sahip arkadaşlarımız ile bu durumu paylaştık, paylaştıktan sonrada “bizim işimiz gazetecilik , biz doğruları kamuoyu ile paylaşmak durumundayız” dedikten sonra toplantıyı sonlandırdık.
Ertesi gün bizimde mensubu olduğumuz siyasi partinin il başkanı gazeteye geldi”-Yüksel kardeşim arkadaşlarımın bana söylediğine göre bizim parti anketten birinci çıkmış ama sen tam tersi bir sonuç açıklayacakmışsın bu durum bizim partimizi zorda bırakır” dediğinde oyları yeniden il başkanının önünde tek tek saydık o da bize “-Senin değinin doğru anket sonucunu olduğu gibi yayınla” tavsiyesinde bulundu.
Ertesi gün anket sonucunu olduğu gibi kamuoyu ile paylaştık, kimi kızdı, kimi gönül koydu, kimi anketten birinci çıkan partiden para aldığımızı söyledi, söyledi de söyledi.
Anketten belli bir zaman sonra seçim yapıldı işin garip tarafı bizim anketten ne çıktıysa partilerin sıralaması da aynı şekilde çıktı bizim anketimizden sonuncu çıkan mensubu bulunduğumuz siyasi partide seçimden çok az oy alarak en sonuncu çıktı.
Türkiye’de o gün bu gündür yerel yada genel seçim öncesi kamuoyu araştırması yapılıyor, dikkat edin işini son derece düzgün ve tarafsız yapan birkaç araştırma şirketinin sonuçları ile seçim akşamı sandıklar açıldıktan sonra çıkan oylar çok ufak sapmalar dışında birebir örtüşüyor .
Kamuoyu araştırmaları günümüzde sadece siyasi partiler için yapılmıyor, Herhangi bir bölgeye yapılacak yatırım öncesi “-acaba yapacağım yatırımdan para kazanabilirmiyim..?” diye düşünen yatırımcılar, Yeme içme ile ilgili olarak “faaliyete sokacağım mekan tutar mı.?” diye fizibilite yaptıran işadamlarından tutunda her noktada yapılan araştırmalar muhatapları için tam bir yol haritası şeklinde dönüşüyor.
Dikkat edin bir seçim öncesi seçim sonucu ile ilgili araştırma yaptıran ve çıkan neticelerden son derece memnun kalan seçim akşamı da aynı sonuçlar ile iktidarı yakalayan bir siyasi parti daha sonraki seçim öncesi sonuç iyi çıkmayınca “Biz anketler ile var olmadık, yapılan araştırmalar gerçekten uzak ve yanlı” demekten bir saniye bile geri durmuyorlar.
Halbuki anketi yaptıran parti aynı parti
Anketi yapan firma aynı
Anket yapılan bölgeler aynı bölge
Anket sorularını cevaplayanda yine aynı insanlar.
Bir seçim önce anket yaptıran partiye son derece güzel neticeler veren bir araştırma şirketi bir sonraki seçim için aynı güzel haberleri vermiyorsa burada sorun anketi yapan firmada değil anketi yaptıran siyasi partide olsa gerek.
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi çok uzun yıllardır işini son derece iyi ve tarafsız bir şekilde yapan kurumlar var bu araştırma şirketlerinin verileri dünde tam olarak çıkıyordu bugünde çıkıyor yarında çıkacak.
Anketlerden çıkan sonuçlardan memnun olmak yada olmamak sadece o siyasi partinin sorunu..