Son birkaç gündür başta meteoroloji genel müdürlüğü olmak üzere güvenliğimizden sorumlu tüm kurum ve kuruluşlar tüm iletişim araçları üzerinden “21 Ocak cuma günü başta Marmara bölgesi olmak üzere yurdumuzun tüm kesimlerinde önce yağmur başlayacak daha sonra yani akşam saat 19.00’dan itibaren kuvvetli kar yağışı başlayacak bu yüzden vatandaşlarımızın gerekli önlemleri almaları gerekmektedir” uyarısında bulunmaya başladılar.

Hava şartlarının böylesi olumsuz seyrettiği anlarda durumu müsait olanlar “-Bu havada en iyisi evden dışarıya çıkmamak” diyerek planlarını anında yapıyorlar, araç sürücüleri anında “yolda kalmayalım” diye araçlarının bakımlarını yapmanın yarışına giriyorlar.

Bizim gazete ile evimizin uzaklığını Google 80 metre gösteriyor, bu yüzden araç ile yada artık içinden çıkılamaz bir hale gelen trafik keşmekeşliği ile işimiz yok, Dolayısı ile bize düşen gazeteye gittikten sonra öğle yemeği için gazeteden dışarıya çıkacaksak üşütüp hasta olmamak adına yere bastığımızda kaymayan ayakkabılar ile olumsuz hava koşullarından etkilenmeyecek kalın elbiseler giymek oluyor.

Bizde Cuma günü sabah saatlerinde tedbirli bir şekilde evden çıktık yola karşılaştığımız dostlar ile selamlaşa selamlaşa gazeteye geldik, bir taraftan  içerisine tek şeker attığımız bir fincan kahveyi yudumlamaya bir taraftan “ne var ne yok” diye haberlere bakmaya diğer taraftan da gelen telefonlara cevap yetiştirmeye başladık.

Böylesi zamanlarda eğer çat kapı bir misafir yada misafirler gelmediği takdirde kafamızı kaldırdığımızda öğle yemek vaktinin geldiğini fark ediyoruz, O andan itibaren “ Yemek yedin mi.?” diye ilk kim ararsa kendimizi dışarıya atıyor yemek ihtiyacımızı gideriyoruz.

Dün öğle yemeğimizi yedik, Cuma namazından sonra daha önce randevulaştığımız misafirlerimiz geldi, normal zamanlarda bilemediniz en fazla yarım saat sürer diye düşündüğümüz sohbet “Dışarısı soğuk gazetede sıcak çay var, çayın yanında Gökçeada Madam Efi’nin meşhur bademli kurabiyesi de var, öyle ise ne olacak bu Cumhur ittifakı ile millet ittifakının durumu.?” sorusu ile başlayan ve 1,5 saat sürdükten sonra “-Yüksel abi bu madam Efi’nin kurabiyesi sana nereden ulaştıBiraz daha durursak bu bademli kurabiyelerden eser kalmayacak” diye sonlanan kar muhabbetini tamamladık.

Bir taraftan misafirlerimizi uğurluyor  diğer taraftan da göz ucu ile meteoroloji genel müdürlüğünün “başlayacak” dediği yağmur yağışını bekliyoruz, ancak camdan dışarıya bakakaldığımız bir saatlik zaman dilimi tam bir hayal kırklığı.

Akşam saatlerinde doğru birden bire bardaktan boşanırcasına yağmur başlıyor bizde “Helal olsun meteoroloji yağmuru tutturdu demek ki kuvvetli kar yağışı da yolda” diye umutlanıyoruz.

Saat 19.00’dan önce ansızın lapa lapa kar yağışı başlıyor, ilk 15 dakika durmaksızın düşen kar tanelerini görünce evi arayıp “ Çok felaket kar yağıyor ne olur ne olmaz bu yağış 3-4 gün sürecekmiş işi sağlama almak açısından olabildiğince ekmek ve makarna alalım” fikrini seslendirmeye başladığımızda kar yağışının azaldığını görüyor makarna ve ekmek stoklamanın iyi bir fikir olmadığı kanaatinde birleşiyoruz.

İlerleyen saatlerde kar yağışı tamamen duruyor, saat 21.00 gibi evden çıkıyor caddede yürümeye başlıyoruz, kaldırımlarda kısa bir süre devam eden kar yağışının ufak tefek birikintilerini görüyoruz ancak araç yada yaya trafiğini engelleyecek bir sıkıntının olmadığını anlıyoruz.

Barajların dolmasını çok istediğimizden lapa lapa kar yağışı bekliyoruz, Doğalgaz gelen amansız ve merhametsiz zamlar dolayısı ile de “keşke fazla yağmasa” diye garip bir ikilem içerisinde kalıyoruz.

Hem barajların dolmasını sağlayacak hem de vatandaşın cebini zorlamayacak faturaların gelmesini uzak tutacak bir kar yağışı beklemek nasıl bir ruh hali..?

Onun kararı da elbette ki okuyucunun..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263