31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçime YSK başkanının açıkladığı üzere 36 siyasi parti katılacak, Söz konusu 36 siyasi partinin önemli bir kısmı seçime ittifak halinde katılacak, ittifaklara dahil olmayanlar ise kendi başlarının çaresine bakacaklar.
Siyaset makamında söz sahibi olanlar her ne kadar “siyaseti gençleştirdik, Siyaset yapma yaşını aşağılara indirdik” deseler de 14 mayıs 2023 tarihinde yapılan milletvekili genel seçiminde aday olup seçilenler ile 31 mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimde aday olacaklar ve tekrar aday gösterilenlere bakıldığında şu an siyaset yapma yaşının 50 ve üstü olduğu çok net bir şekilde görülecektir.
Siyaset yapma yaşının 50’nin üzerine çıkması beraberinde son derece ilginç bir sonucu da ortaya çıkartıyor, yarım asrı deviren ve hayatının çok büyük bir bölümünü siyaset yaparak geçirenler açsından bu zamanlar “beklenmeye tahammül olmayan yıllar” olarak biliniyor.
Bir siyasi partinin kapısından girdikten ve katıldığı her seçimden başarısız çıkan önemli sayıdaki siyasetçi muhtemelen 31 mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimin kendisi ile ilgili son seçim olacağını düşünüyor.
A partisindeki siyasetçi belediye başkan adayı yada meclis üyesi adayı olduğu halde değerlendirmeye alınmadığı andan itibaren anından B partisine hatta C partisine gitmekte hiçbir sakınca görmüyor.
Dikkat edilirse siyasi partiler adaylarını açıklayacakları zamanı sürekli öteliyorlar, bu durum “Falanca parti gösterecek aday bulamıyor” fikrinden çok “-Benim aday göstermediğim mevcut yöneticiler anında başka bir partinin yolunu tutabilirler” endişesinden kaynaklanıyor.
Siyasi partilerin bu endişesine söz konusu artık hayatının sonbaharına gelmiş siyasetçilerin “-Yaşım geldi geçiyor bu seçimde de herhangi bir siyasi partiden aday olamaz isem bir beş yıl daha beklemeye tahammülüm yok, dolayısı ile partinin hangisi olacağının bir önemi yok önemli olan benim bir şekilde aday olabilmemdir” diyerek gönlündeki ikinci partinin kapısından içeriye giriyor.
Bir kez daha belirtiyoruz bu şekildeki geçişler içerisinde bulunduğumuz günlerde daha da artacaktır,81 il, 900 küsur ilçe için başvuruda bulunan binlerce aday adayının tamamına sıra gelmeyeceğine göre gönlünden belediye başkan adaylığı geçenler içinde ikinci hatta üçüncü partiler bir mecburiyet halini alıyor.
31 mart 2024 tarihinde yapılacak seçimden sonraki ilk yerel seçim 2029 yılında , o tarihe kadar henüz 5 yıl var, “bu beş yıl içerisinde siyaset nasıl şekillenecek, Türkiye bir dahaki seçime hangi şartlarda girecek.?” şeklindeki soruların en azından şimdilik cevabı olmadığını bilen adaylarda can havli ile var olan partilerden birisinden hiç ayırım yapmadan aday olmanın mücadelesini veriyorlar.
Böylesi bir yazının sonunu nasıl bağlayacağımızı düşünürken Televizyondan “Kim öle kim kala” ifadesini duyduk.
Kim öle kime kala..