Hayatımızın belli zamanlarında bizi yol ayırımına getiren ve o andan sonraki yaşantımızın nasıl olması gerektiği ile ilgili kararlar vermeye mecbur kaldığımız zamanlar olur.

Söz konusu aldığımız kararlar sonrasında hayatımızın iyiye gittiği zamanlar olur yada hayal kırıklığına uğradığımız dönemler yaşarız.

İşler iyi gittiğinde kimse durumundan şikayet etmez kendisine de sorulduğunda “Ben vereceğim bu kararın hayatımı iyi yönde değiştireceğini bildiğim için böyle bir yol seçtim bu konuda da ne kadar haklı olduğum ortaya çıktı” diye kendisine olağanüstü bir misyon yüklemekten asla geri durmaz.

Devleti yönetenlerin hayatı da aslında yukarıda örneklemeye çalıştığımız yöntemler üzerinden yıllar yılı devam eden ve bir şekilde hayal kırıklığı yaratan anlar ile karşılaşmak zorunda kalırlar.

İktidara gelmek, geldikten sonrada olabildiğince uzun bir süre devleti yönetmek amacı güden böyle bir süreçte kafası var olan kitlelere göre daha fazla çalışan insanların bir araya geldiği partiler aracılığı ile topluma yön vermeye çalışırlar.

Son dokuz on yılı bir tarafa bıraktığımızda siyasi partiler kuruluş aşamasında kendilerini ifade eden program ve tüzük ile neleri hedeflediklerini belirtir seçmen de söz konusu parti programına bakarak o partiye sempati duyar yada duymazlardı.

Geçmişe biraz dikkatli bir şekilde bakıldığında en uçta yer tutan bir siyasi partiden başka bir uçtaki partiye transfer öyle kolay kabul edilir bir durum değildi.

Ancak son dönemlerde bütün dünyada olduğu gibi bizde de değişen siyasi dengeler ister istemez siyasi partiler üzerinden bizim iç dünyamızda da derin tahribatlar bırakırdı.

O dönemler mesela MHP’den istifa eden bir partili bilemediniz BBP’ye , ATP’ye yada o dünya görüşüne mensup bir siyasi partiye geçiş yaparlardı.

Aynı durum CHP içinde geçerliydi, CHP’den umudunu kesen bir seçmen kendi siyasetine göre CHP’nin biraz önünde biraz arkasında duran bir partide siyaset yapma yolunu seçerdi.

Ancak son dönemlerde bu durumun yerinde yeller esmeye başladı, Bugün en sağdaki partiden en soldaki partiye geçmek nerede ise peynir ekmek yemek gibi bir kolaylık haline geldi.

Bu durumu kabul edenler için zaten sorun yok, “Türkiye’nin yada ikamet ettiğim yerleşim merkezinin bana ihtiyacı var” diye düşünen kim varsa bir anda hiç tanımadığı daha önce bulunmadığı, siyasetini bilmediği bir politik ortama saatler içerisinde “merhaba” demekten asla geri durmuyor.

Anlatmaya çalıştığımız durumu kabul etmeyen belli sayıdaki bir kitle de böylesi zamanlarda kendisine büyük travmalar ile karşı karşıya bırakan kırılma noktaları yaşamaya başlıyor.

Bu zamana kadar anlatmaya çalıştığımız kırılma noktası ile karşılaşmayanların bundan sonra söz konusu hayal kırıklıkları ile daha fazla karşılaşacaklarını buradan peşin peşin söylememiz gerekiyor.

Çünkü politik zemin yaşanması muhtemel hayal kırıklıkları için son derece müsait.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263