SAKARYA (AA) - EMRE AYVAZ - Sakarya'da hemşirelik yapan iki çocuk annesi Gülcan İlkbahar, çok sevdiği mesleğinde 22 yıldır çocuk servislerinde görev yapıyor.
Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Merkezi Süt Çocuğu Servisi Hemşire Sorumlusu olarak görev yapan 47 yaşındaki Gülcan İlkbahar, çocukluk hayali hemşirelik mesleğini seçti.
Hastaların tedavilerinin ardından sağlıklı bir şekilde hastaneden ayrılmasından mutlu olan İlkbahar, 5 yıl farklı birimlerde görev yaptıktan sonra 22 yıldır çok sevdiği çocuklara şifa dağıtıyor.
İlkbahar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her zaman hemşire olmak istediğini, hayalini gerçekleştirdiği için de hiçbir zaman pişman olmadığını ve mesleğini severek yaptığını söyledi.
İlkbahar, hasta ya da mağdur insanlara karşı farklı bir bakış açısı olduğunu, onların o sıkıntılarını gidermenin kendisine mutluluk verdiğini belirtti.
Çocuk hastaların yetişkinlere göre daha çaresiz olduğunu aktaran İlkbahar, "Çünkü kendilerini ifade edemiyorlar. Onların ağlamalarından, mimiklerinden ya da hiç tepki vermemelerinden hasta olduğunu anlıyorsunuz ve buraya geldiklerinde hem aileleri hem kendileri bu konuda sıkıntılı ve stresli oluyorlar ama yatıp, tedavilerinin ardından iyi olup buradan ayrıldıktan sonra hem onlar hem bizler çok mutlu oluyoruz." diye konuştu.
Çocuklara tedavi aşamasında damar yolu açarken, iğne yaparken anne olarak vicdanının sızladığını anlatan İlkbahar, onun neticesinin onlara iyilik getireceğini bildiği için buna alıştığını dile getirdi.
Gülcan İlkbahar, meslekte hasta ve mutsuz bir insan grubuyla karşılaştıklarını, bu yüzden işlerinin kişilik, karakter, merhamet, sabır, özveri ve çalışkanlık gerektirdiğini belirterek, "Yeni arkadaşlara da tavsiyem, bu mesleği severek yapsınlar çünkü bizim mesleğimizin asıl karşılığı manevi. Yaptığınız iş, size huzur veriyorsa insanlar iyileşip de buradan ayrıldıklarında mutlu oluyorsanız bu meslek yapmaya değer." dedi.
İlkbahar, zaman zaman kendi çocuklarını hasta bir şekilde bakıcılarına bırakıp hastanede hizmet vermeye çalıştıklarını ifade etti.
- "Eşlerinin yüzüğünü bozdurup ilaç alanları biliyorum"
Meslek hayatı boyunca birçok mutluluğa ve üzüntüye şahit olduğunu aktaran İlkbahar, şu ifadeleri kullandı:
"Yaklaşık 10 yıl önce bir aile hasta bebeklerini getirdi ama bebek bakımsızlıktan dolayı 6 aylık olmasına rağmen 3-4 kilogram civarlarındaydı. Tek problemi yetersiz bakım kaynaklıydı. Çocuğu bırakıp gittiler. Çocuk yaklaşık 2 ay kadar bizim yanımızda kaldı. Hastane ve kendi imkanlarımızla öz bakımına dikkat ederek 1-2 ay içerisinde 4-5 kilo aldırarak güzel bir çocuk haline geldi. İlk geldiği dönemde çocuğun acı ve sıkıntısından mimikleri bile yoktu ama sonra bize gülmeye başladı. Bu bizi çok mutlu etmişti. Hatta bazı akşamlar evlerimize götürüyorduk. İki ay sonrasında aile çocuğu aldı ama biz tabii çok üzülmüştük. Her zaman aklıma gelir, dua ederim, inşallah iyidir."
İlkbahar, meslek hayatı boyunca düzelen ve gelişen birçok şeye tanıklık ettiklerini, sosyal güvencesi bulunmayanların ilaçlarını ya alamadıklarını ya da eşlerinin yüzüğünü bozdurup ilaç alanları bildiğini anlattı.
Gülcan İlkbahar, "Hemşirelik, çok özveri, merhametli bir yürek istiyor. Sabır gerektiriyor ve bence insanları sevmek gerekir hemşireliği yapmak için çünkü sevdiğiniz bir şeye zarar vermek istemezsiniz, onun hep iyi olmasını istersiniz. Hemşirelik bu anlamda çok kutsal bir meslek. İnsanları seven bu mesleği yapabilmeli." dedi.