Ramazan ayı dolayısı ile kısmen küllenen “Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı kim olacak.?”  sorusu Bayramın daha birinci gününden itibaren hatta bayram namazından sonra eskisi gibi hatta eskisinden daha fazla seslendirilmeye başlandı.

Biz Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı ile ilgili sorunun daha çok akşam siyaset ile yatıp sabah siyaset ile uyanan belli bir kitle tarafından kamuoyuna pompalandığını düşünüyorduk ancak bayram ziyaretleri sırasında yaptığımız birkaç ziyaret sonrasında farkına vardık ki yediden yetmiş yediye kadar herkes iki soruya kilitlenmiş durumda, Bu sorulardan ilki yazımızın başında da belirttiğimiz gibi “Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı kim olacak.? İkinci soru da birincisi ile ilintili “Mansur Yavaş aday olacak mı.?” şeklinde geliyor.

Bayram ziyareti sırasında yaşı hayli geçkin bayan bir akrabamızı ziyaret ettik, akrabamız yaklaşık 85 yaşında okuma yazması olmayan, biraz yaşından biraz da alışkanlıklarından olsa gerek evden çıkmayan birisi, Sohbetimizin daha altıncı dakikasında “-Yüksel sen gazetecisin bu millet ittifakı adayını neden belli etmiyor, bizim komşularımızın çoğu Mansur Yavaş Reis-i cumhur adayı olsa kazanır, diyorlar sen ne diyorsun.? sorusunu sormakta gecikmedi.

Bayram ziyaretinden çıktıktan sonra ev halkına “Gerekli ziyaretleri yaptık daha 3 gün tatil var, evde oturacağımıza çıkıp birkaç ege kasabası ziyaret edelim , bakalım Ümmet-i Muhammed ne yapıyor.?” dedikten yaklaşık bir saat sonra kendimizi İzmir yönüne doğru Osman Gazi köprüsünün üzerinde bulduk.

Artık çok net bir şekilde görülüyor ki Anadolu’nun belli kentlerinde anne babası yada birinci derecede akrabaları olmayan kim varsa en azından birkaç gün nefeslenmek adına gidecekleri iki bölge var bu istikametin birincisi Ege ikincisi de Akdeniz bölgesidir, bu iki tatil bölgesi özellikle bayramlarda Türkiye’nin dört bir tarafından gelen ziyaretçiler tarafından adete istila ediliyor.

Bizde çoğunluğa uyarak İzmir’e gittik, daha önceden rezervasyon yaptığımız otele yerleştikten sonra yaptığımız gezi planı uyarınca Sığacık-Alaçatı-Çeşme güzergahını dolaştık akşam dönüşlerinde ize İzmir Konak’taki muhteşem kordon boyunda nefesimizi açan yürüyüşler yaptık.

Yemek yemek için, yada çay içmek için hangi kafeye hangi restauranta girsek daha çayı yudumlamadan hemen yan masada, sağdaki masada, soldaki masada arkadaki masada yaşlı-genç-erkek –bayan kim varsa ortak sohbetlerin tamamında sadece ve sadece Mansur Yavaş isminin geçtiğine şahit olduk.

Meslek gazetecilik olunca ister istemez sohbete dahil olma durumu söz konusu oluyor, bizde kendimizi tanıttıktan hemen sonra “Neden Mansur Yavaş.?” sorusunu yöneltiyor aldığımız notları artık kalem ile defterimize değilde cep telefonumuzdaki notlar kısmına kaydediyoruz.

Günlük geziler ve geziler sırasında aldığımız notları akşam saatlerinde birbirleri ile karşılaştırdığımızda Mansur Yavaş’ın her geçen gün yükselen bir ivme ile gerçekten milletin umudu haline geldiğini, Yapılacak seçimde Erdoğan karşısında kazanacak tek ismin Mansur Yavaş olduğunu ancak bu ikisinden daha çok Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Devletin tek bir kuruşunu bile boşa harcamayacağını ve bozulan dengelerinde yine Mansur Yavaş tarafından onarılacağına inanıyorlar.

Sohbet sırasında muhataplarımıza “-Mansur Yavaş ile birlikte CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun isimlerinin de adaylar arasında geçtiğini” hatırlatınca cevap hiç gecikmeden “-Kılıçdaroğlu son derece dürüst bir siyasetçi ancak Erdoğan karşısında başarılı olması çok zor en azından riskli, Ekrem İmamoğlu ise işin doğrusu bize Mansur Yavaş kadar güven vermiyor” şeklinde oluyor.

Bütün bu gelişmeler yaşanırken Ekrem İmamoğlu’nun çıktığı Karadeniz gezisinde beraber olduğu gazeteciler arasında Nagehan Alçı’nın da bulunması kendisi ile ilgili zaten var olan eleştirilerin tavan yapmasına vesile oldu, işin garip tarafı bizde Nagehan Alçı ve onun gibilere tepki duyanlar arasındayız, Geçmişe bakıldığında Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm medya kuruluşlarının muhalefetine rağmen iktidara geldiği gibi bir gerçek varken İmamoğlu’nun, artık toplumda karşılığı kalmamış Nagehan Alçı ile Abdulkadir Selvi ile yol yürümek istemesi kendisine olan güveni de azaltıyor.

Bütün bu olup bitenler üst  üste konulduğunda Ankara’da yaşayan 5 milyon vatandaşın hakkını hukukunu korumak için mücadele veren Mansur Yavaş’ın ortaya koyduğu “Devlet adamlığı” profili ile her geçen gün vatandaşın umudu olması son derece normal, Türkiye’de cumhurbaşkanlarının misyonu zaten belli, ciddi, Çok konuşmayan, Herkese her fikre eşit duran bir Cumhurbaşkanı modeli fotoğrafına en çok uyan fotoğrafın Mansur Yavaş’a ait olması da zaten bu gerekçeler dolayısı iledir.

Bir siyasetçi ile ilgili Edirne ne düşünüyorsa, Ardahan’da onu düşünür,

Trabzon ne düşünürse Erzincan’da onu düşünür,

Ankara ne düşünürse Diyarbakır’da onu düşünür

ve bu kadar düşünceyi kendi şahsında birleştiren siyasetçinin de kazanması artık şart olur.

Mansur Yavaş’a olan güvenin bundan sonra da en üst noktada olacağı muhakkak, Ankara Büyükşehir belediye başkanlığında geçen 3 yıllık süre içerisinde gönüllerde taht kuran bir Mansur Yavaş’ın toplumun her kesiminin umudu olması ada son dönemlerde kolay kolay görülmeyen bir hadise olsa gerek.

Bizim bu duyduklarımızı ve şahit olduklarımızı millet ittifakının tüm bileşenlerinin de daha fazla duyduğunu tahmin ediyoruz zira onlara olan bilgi akışı bize gelenden daha fazla biz ortalama bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı  olarak elimizden geldiğince kamuoyuna aktarmaya çalışıyoruz.

Zira artık bu saatten sonra Mansur Yavaş bizim içinde son derece büyük bir UMUT..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263