13 Şubat 2023 tarihinde İYİ Parti genel başkan yardımcısı Koray Aydın’ın vefat eden annesinin cenazesini kaldırmak için Ankara’ya gitmiştik, Cenaze namazını kıldıktan ve teyzemizi toprağa verdikten sonra Ankara’dan ayrılmak üzere yola çıkmıştık.
Bolu civarına yaklaştığımızda acıktığımızı hissedince bir akaryakıt istasyonunun bitişiğinde bulunan ve markası dolayısı ile bilinen bir restauranta girip yemek yedik.
İki kişi birer tabak et sote, birer tabak pilav, birer tabakta cacık yedikten ve firmanın ikramı olan birer bardak çayı da içtikten sonra kasaya yönelip “Borcumuz ne kadar.?” diye sorduğumuzda kasiyerin “-Efendim borcunuz 690 lira” cevabını duyunca içeriye girip girdiğimize yemek yiyip yediğimize pişman olmuş bir durumda kendimizi dışarıya attık.
16 Nisan 2023 Pazar günü yine bir grup arkadaşımızla birlikte İYİ Partinin milletvekili aday tanıtımı için Ankara’ya gidip, tüm koşuşturmaca bittikten sonra İstanbul’a dönüş için geç saatlerde yola çıktık.
Araca akaryakıt almak için mola verip kafamızı kaldırdığımızda geçtiğimiz sefer tam iki ay önce 690 lira verdiğimiz yemek ücreti ne kadar olmuş sorusuna cevap bulmak adına işyerinden içeriye girdik.
Kasada bulunan görevliye “Biz 13Şubat 2023 tarihide yani bundan iki ay önce buraya geldik, İki et sote, iki pilav iki cacık için 690 lira ücret ödedik, içimize oturdu, aynı yemekler işimdi yesek kaç lira vereceğiz bakabilirmisiniz” ricasında bulunduk.
Kasadaki bayan sağ olsun bizi kırmadı iki ay önce yediğimiz yemekleri tekrarladık o kasada fiyatlandırmayı yaptı, yaptıktan sonra da “-Beyefendi o zaman yine normal ücret ödemişsiniz, şimdi iki et sote, iki pilav, iki cacık yeseniz ödeyeceğiniz ücret 870 lira olacaktı” cevabını verdiğinde koşar adımlar ile dışarıya çıkmaktan başka çare bulamadık.
Çok değil bundan iki ay önce 690 lira ödediğiniz yemeğe şimdi 180 lira neden zam geldi, bu zammı gerektiren ne vardı.? sorularına cevap bulmakta inanın zorlanıyoruz.
Son birkaç yıldır tavan yapan ve bir türlü durdurulamayan zamlar sayesinde vatandaş gerçekten ne yapacağını, nereye gideceğini, bu zamlar dolayısı ile kimi nereye şikayet edeceğini bilemez duruma gelmiş.
Bizim “bu kadar zam olurmu, Allah’tan korkmuyormusunuz.? “şeklindeki şikayetimizi son derece sessiz sedasız dinleyen müessese müdürü “Beyefendi ne deseniz haklısınız, inanın yemek ücretlerini çıkartırken bizde üzülüyoruz, bizimde yüzümüz kızarıyor, ancak et pahalı, etin yanında verdiğimiz diğer ürünler pahalı, kullandığımız doğalgaz, elektrik, su pahalı, çalışan personele verdiğimiz ücret fazla, bu şartlar altında biz nasıl ucuz yemek verelim.?” dediğinde bizimde sesimiz çıkmadı.
Hayat pahalılığını sadece yemek ve gıda ürünleri ile sınırlamak yanlış olur, gıda ürünlerinin dışındaki ısınma ve barınma ve giyim eşyaları olmak üzere diğer ihtiyaç maddeleri olağanüstü pahalı, zaten pahalı olan bu ürünlere nerede ise her gün zam geliyor, bizde çaresiz bir şekilde bu zamlara mecbur oluyoruz.
Birkaç gün önce yaşadığımız yerleşim merkezinde belediye kent meydanında toplu iftar programı düzenledi, Bizde Cuma namazı çıkışı meydana sandalye masa taşındığını görünce gazeteci merakı ile o tarafa yöneldik.
Saatin 14.00 olmasına ve o saat itibarı ile iftara beş buçuk saat kalmasına rağmen yaşlı erkek ve bayanlardan oluşan kalabalık bir grubun masalarda oturduğunu görünce bir teyzeye “İftara daha uzun bir süre var, bu kadar uzun sürede burada mı bekleyeceksiniz.?” diye sorduk.
Bu sorumuz karşısında yaşlı teyze “-Evladım akşam iftarda mutlaka kavurma pilav ve tatlı vardır, bu pahalılıkta et almak artık zor, hiç değilse bu akşam iftarda kavurma yeme imkanı bulacağız, Ramazan günü evde oturmaktansa burada durmak daha iyi” cevabını verince gerçekten üzüldük.
Bu şekilde pahalılık ile ilgili çok sayıda örnek vermek mümkün, böylesi bir durumda da Türkiye’nin hiç değişmeyen gerçek gündeminin hayat pahalılığı olduğu ancak ülkeyi yönetenlerin bu hayat pahalılığını gölgelemek adına binlere sahte gündem ürettiklerini de görüyor, üzülüyoruz.
Vatandaşın istediği daha iyi yaşam koşulları ve daha iyi beslenip barınmak.
Dolayısı ile vatandaşa bu imkanı sağlamak lazım..