“Partim aday göstermiyor, Sandığa gitmeyeceğim”

14 Ocak 2019, 22:56

31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimde en geniş manada uygulanacak olan İttifak bu zamana kadar karınca kararınca kendi partisine oy vermiş partilileri son derece zor durumda bıraktı, Bu zamana kadar alışık olmadığı bir sistemle oy kullanmak durumunda bulunan seçmenin bu yeni yapı dolayısı ile kafası son derece karışık.

31 Mart tarihinde yapılacak olan yerel seçim öncesi AK Parti ile MHP arasında hayata geçirilen “Cumhur İttifakı” ile CHP ve İYİ Parti arasında oluşturulan “Millet İttifakı” çerçevesine oluşan siyaset muhtemelen seçime tek başına girecek olan HDP dışındaki bütün siyasi partileri seçmenine oldukça zor zamanlar yaşatacak.

Bugüne kadar kendi partisine oy vermeye alışmış AK Partili bir seçmen mesela Manisa’da, kendi partisine değil MHP’ye oy vermek için sandık başında olacak, İstanbul ve Ankara’daki MHP’li seçmen AK Partinin gösterdiği adaya oy verecek, Kocaeli’deki CHP’li seçmen partisi bu ili İYİ Partiye bıraktığı için CHP’ye oy veremeyecek, İzmir’deki İYİ Partili seçmenlerde partileri burada seçime katılamayacağı için CHP’ye doğru yönelecek.

Aslında son derece açık, sınırları da bir o kadar belli olan bu ittifaklara oy vermek partisin genel merkezine bağlı her seçmen için iş son derece kolay ancak Türk seçmeninin henüz alışık olmadığı bu şekildeki ittifaklara hiç firesiz oy vermesini beklemek de biraz hayalcilik olacaktır.

Bizim halkımız mensubu bulunduğu siyasi partinin kazanması için elinden gelen bütün çabayı gösterir ve bu arzusundan da kolay kolay vaz geçmez, Ancak geçtiğimiz yıllarda yapılan bir referandum sonucu tek başına bir siyasi partinin artık ayakta kalmasının mümkün görülmediği bir siyasi süreçte ittifaklarda beklediğimizden daha fazla hayatımıza girmiş oldu.

Biz hemen her gün yazdığımız yazılar ile birlikte sosyal medyayı da en geniş şekilde kullanan bir gazeteciyiz, Son birkaç gündür sözünü ettiğimiz bu İttifaklar ile ilgili nasıl bir ileti yazarsak yazalım her iki ittifak içerisinde bulunan siyasi partilere mensup seçmenlerin büyük bir kısmı “Madem benim bulunduğum seçim bölgesinde partim aday çıkarmıyor o zaman bende sandığa gitmeme kararı alıyorum, sandığa da gitmeyeceğim, oyda kullanmayacağım” ifadesini kullanıyor.

Bizim şahit olduğumuz bu rahatsızlık muhtemeldir ki başta siyasi partilerin Genel başkanları ve Genel merkezleri olmak üzere siyasi partilerin il-ilçe ve belde teşkilatları tarafından da biliniyor, takip ediliyor ve muhtemelen çözüm önerileri aranıyor.

Seçime katılacak olan siyasi partilerin adayları henüz tam olarak ilan edilmediğinden parti genel merkezleri bu “sandığa gitmeyeceğim” diye düşünen seçmenleri kararlarından vaz geçirecek çalışmalara henüz başlayamadılar.

Dün sabah saatlerinde bizi Ankara’dan arayan bir siyasetçi ile sohbet ederken siyasetçi dostumuz bir anda sözü bizimde aklımızda bulunan “Sandığa gitmek istemeyen seçmen” meselesine getirdi arkasından da “Yaz bir tarafa 31 Mart bugüne kadar seçime katılımın en az olduğu seçim olacak, zira seçmen bu ittifakları henüz anlayabilmiş ve kabullenebilmiş değil” diye konuştu.

Değişim elbette ki kolay değil, Bizim milletin özellikle siyasette hayata geçirilen değişimleri anında kabul etmemek gibi de kötü bir huyu olduğunu bildiğimizden “Madem benim bulunduğum yerleşim merkezinde partim seçime katılmıyor o halde bende oy kullanmaya gitmiyorum” diyen seçmeni de bir şekilde ikna edip sandığa götürmek gibi bir sorumlulukları bulunmaktadır.

Partilerin genel merkezleri seçime katılmadıkları her yerleşim merkezine kamp kurmalı, kurduktan sonra da “İttifakın gereği karşılıklı uzlaşmadır, Biz bu şehirde ittifak gereği seçime katılmıyoruz, ancak başka bir şehirde de ittifak yaptığımız parti seçime girmiyor, Yeni seçim sistemi bu tür ittifakları mecbur kılıyor, biz bu şehirde ittifak yatığımız parti adayına oy verelim ki oradaki partiye mensup seçmende bizim partimize oy versin” fikrini kabul ettirmelidirler.

Bu yapılmadığı takdirde 31 Mart tarihinde bütün partiler hiç beklemedikleri bir şok yaşayabilirler.