Öne Çıkanlar Web Festivali elektrik kontağı kurul yağlık zeytin cağ kebabı

Bahçeli: Milliyetçi Hareket Partisi’nin sokakta işi yoktur

Bahçeli şu ifadeleri kullandı;

Son günlerde tuhaf ve tahrip düzeyi yüksek gelişmeler peş peşe cereyan ediyor. Tutsak ve turfanda zihniyetler bozgunda fetih rüyası görüyorlar. Emperyalizme turnike olanlar tıpkı akbabalar gibi kanat çırpıyor. Havalar soğumakla kalmıyor, bunların vicdanları da buz tutuyor.

Milliyetçi Hareket Partisi üzerinde oyun kurmak için el ovuşturan, fırsat kollayan geri ve gölgeli siyaset anlayışları tıpkı baykuşlar gibi aydınlıktan ürküyorlar. Hasretini çektikleri karanlığın Türkiye’ye hâkim olması için çırpınıyorlar. Nitekim çırpındıkça da batıyorlar.

Kıytırık bir yer edinmek için muhalefet edenler, mıymıntı bir çıkar için yalan söyleyenler MHP’yi suçlamak, suçlu göstermek gayesiyle diktikleri nifak fidesinin boy atmasını bekliyorlar. Ancak dün başaramadılar, bugün de yapamayacaklar. Tarihi kervanımızı durduramayacaklar.

Aynı anda birbiriyle bağlantılı olduğu gün gibi açığa çıkan olayların ülke gündemini meşgul etmesi, bunun yanı sıra kafalarda soru işareti bırakması, özellikle Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e ağır itham ve isnatların yaygınlaşması hem düşündürücüdür hem de düşüklüğün teyididir.

Bir yanda 20 Ocak 2021’de ABD Başkan değişimi, diğer yanda Serok Ahmet’i sivriltme çabaları, Karar Gazetesi’nde köşe tutmuş sahte gazetecilerin kışkırtmaları, bunlara ek olarak malum siyasetçi ve gazetecilere saldırılar birbirine eklemlenmiş kuşkulu gündem konularıdır.

Nerede gazeteci kılıklı bir marjinal örgüt sevdalısı varsa, nerede terör ve bölücü meraklısı bir soytarı görülüyorsa hepsi bir olmuş, bir araya gelmiş MHP’ye çamur atıyor. Ne gam ne tasa, biz bunların alayına yeteriz, topunun tezgahını inançla bozarız.

MHP; sokağı bilir, hasmı bilir, haini bilir, tuzak ve tertipleri bilir ve tanır. Ancak Milliyetçi-Ülkücü Hareket’i tarafı olmadığı saldırılarla ilişkilendirmeye ve yargılamaya cüret etmek terörizmin lügatinden beslenenlerin harcıdır. Aynı zamanda bühtandır, komplodur.

Sırtımızdan kurban kestirmeyiz. Fikir ve siyaset varlığımızı sorgulamaya çalışan icazetli, iradesiz, ilkesiz, karambolden güç devşirmeye uğraşan zehirli emellere de Allah’ın izniyle göz yummayız. Kim nerede düşmüşse oradan kalksın, kim neye maruz kalmışsa önce etrafına baksın.

Serok Ahmet’in gündemde olduğu her dönemde Türkiye’de bir sorun olmuştur. Bu şahıs bereketsizliğinin faturasını önce şahsına kesmelidir. MHP’yle didişmek onun haddi ve havsalasının alacağı bir konu değildir. Hangi şaibeli odaklara el açtığı artık ortadadır.

ABD’deki Başkan değişimiyle eşzamanlı olarak, Serok ve partisinin, aynı şekilde tetikçi köşe yazarlarının hızlandırdığı iftira kampanyaları tesadüfi değil, alçak bir planın mahsulüdür. Serok Ahmet boşuna uğraşmasın, pis oyunları, birilerinin gözüne girme sinsilikleri maya tutmaz.

Karar Gazetesi’nin kiralık köşe yazarları, mesela Elif Çakır, mesela Yıldıray Oğur, mesela Taha Akyol ve diğer köşesiz sözde yazarlar MHP’yi hafife almasınlar, MHP’ye kara çalmasınlar. Çünkü kazdıkları kuyuya çoktan düşmüşler, kızarmayan yüzleriyle yakayı ele vermişlerdir.

Bilhassa Taha Akyol MHP’yi bilir, tavsiyem mezkur sipariş üzerine yazan isimlerle birlikte Serok Ahmet’e bizi acilen anlatmasıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin sokakta işi yoktur. Kavga ve karışıklıkta hayır görmesi imkansızdır. İnsan onuruna ve demokratik adaba uygun olarak yapılan makul eleştirilere tahammülsüzlüğü asla düşünülemeyecektir. Bizim sevdamız şiddet değil Türk milletidir, Türkiye’dir.

Ülkücüler Hak yolundan dönmez, halkın çizgisinden sapmaz, hakkını yedirmez, haksızlığa asla gelmez. Ya devlet başa ya kuzgun leşe dememizin esası da budur. Hiç kimse sabrımızı yanlışa yormamalı, kutlu davamızın emanetlerini çiğnemeye kalkışmamalıdır.

Serok Ahmet ümidini dış güçlere bağlamasın, Kobani’ye selam gönderdiği yıllar geride kalmıştır. Başkasının metruk kayığına binenlerin istikameti sahil değil bataklığın ta dibidir. Milliyetçi Ülkücü Hareket herkesin hayat, düşünce, inanç ve ifade hakkına saygı duyar.

Önemle altını çiziyorum ki, eleştirilere saygı duymamız için ahlaki, meşru ve hukuki olması şarttır.


Hibya Haber Ajansı

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263