YÜKSEL ERCAN
YÜKSEL ERCAN
YÜKSEL ERCAN
Yazarın Makaleleri
Şükürler olsun, En sonunda sahte Ramazan davulcusu bizi de çarptı
Ramazan ayının başlamasına günler kala memleket genelinde hiç aksamadan gündem olan 'Orucu bozan haller” bir tarafa iftar saatinin geldiğini, Sahurun ne zaman sonlanacağını kamuoyuna ilan eden göstergeler her zaman merak konusu olmuştur....
Annesiz,Babasız Bayram.!
Bizim memlekette gelenektir, Belediye başkanları  üç aylar ile ilgili medya kuruluşlarına 'Tebrik ilanı” vermeye başladıkları an kendisini Müslüman olarak kabul eden kim varsa mübarek Ramazan ayının kapıya dayandığının...
Eski evler, yeni hayatlar
Bundan yıllar önce şu an oturduğumuz evinde  içerisinde bulunduğu arsa üzerinde iki katlı daha çok ahşaptan yapılmış bir ev vardı ve o evde şu an hayatta bulunmayan büyüklerimiz  yıllar yılı rahat bir hayat sürmenin de verdiği...
Siyasetçinin dünü, bugünü
Bizimde üzerinde yaşadığımız dünya her gün değişiyor, Dünyanın bu olağanüstü hızlı değişimine ayak uydurabilenler daha rahat bir hayat sürüyor, hayatı güzelleşenler bu durumu fark ettiklerinde  de yeni değişimlere yeni...
Geriye dönebilmek.!
Son günlerde hayatımızın nerede iste tümünü avucunun içerisine alan siyasetten fırsat bulup fırsat dostlarımız ile bir araya gelebildiğimiz anlarda mevsim dolayısı ile kısa bir süre bundan sonra olabilecekleri konuştuktan sonra bir...
Kutuplaşma
Hafta içinde Ege bölgemizin bir yerleşim merkezinde yaşayan bir dostumuz bizi aradı, Hoş-beş-selam-kelam faslından sonra 'Abi ben geçen gün Kuyucaklı Yusuf isminde bir kitap okudum, işin doğrusu, kitapta geçen konulardan çok etkilendim,...
Değişir, Değişmez dediğin ne varsa.!!
Bundan çok uzun yılar önce yaşı bizden bir hayli ileride olan büyüklerimiz bizim 'Zaman geçmiyor, her şey aynı, hiçbir şey değişmiyor” şeklindeki şikayetlerimize 'Merak etme, bir müddet sonra zamanın çok hızlı geçtiğini...
Mektupsuz zamanlar.!!
Bizim nesil 'Mektup” kavramını daha çok seksenli yıllarda sanatçı Ersan Erdura tarafından seslendirilen 'Mektupların ne zamandır gelmiyor Yüreğimde yokluğun atıyor Seven gözler başkasını görmüyor Gözlerimde gözlerin...
Organize İşler
Dünyanın pek çok ülkesi ile birlikte Türkiye'de de belli bir kitle çalışıp-kazanmak yerine, artık değişen teknolojinin de imkanlarını kullanarak bulabildikleri kişi yada kurumların malını mülkünü ele geçirebilmek adına olağanüstü...
İnsan olabilmek.!
İmkanı olup hayatının belli bir kısmını daha çok Avrupa ülkelerinde geçiren, tatil ya da iş gezileri için yurt dışına çıkıp belli bir zaman o kentlerde kalanların gördüklerini, yaşadıklarını anlattıktan sonra "Elin oğlu yapmış...
Yataksız, yorgansız ömrüm!
Hafta sonu  ilginç bir haber var mıdır? sorusuna cevap bulmak adına artık birbirinin benzeri olan televizyon kanallarını dolaşırken bir türkü kanalında sanatçının, "Güz mü geldi rengin soluk Ne tez yaprak döktün ömrüm Hep ağlarsın...
Çöp içerisinde debelenmek.!!
Geçtiğimiz yıl  hayatımıza giren ve o günlerde nerede ise Türkiye'nin tek ve değişmez günden maddesi olan 'Paralı Poşet uygulaması” etrafında kopartılan fırtınalara büyük bir şaşkınlık içerisinde şahit olunca...
Hiç değilse Ramazan ayına saygınız olsun.!
islam aleminin "Onbir Ayın sultanı" diye adlandırdığı huzur ikllimin en üst noktada olduğuna hep inandığımız mübarek Ramazan ayının son haftasına girmiş durumdayız ,günler uzun, hava hergün biraz daha ısınıyor, 17-18 saat...
En iyisini ben bilirim.!
İçerisinde bulunduğumuz günlerde bizim millete bir haller oldu. Her gün biraz daha zorlaşan hayat koşulları dolayısı ile televizyon seyretmekten başka bir lüksü kalmayan vatandaş, gece geç saatlere kadar devam eden açık oturumlar vesilesi...
Belediyeler Yerel medya kuruluşlarına neden mesafeli.?
Bölgede ekmeğini Medya sektöründen çıkaran daha doğrusu çıkarmaya çalışan ve sayıları da fazla olmayan isimlerin içerisinde bizimde olduğumuzu Yüksel Ercan'ı seven, sevmeyen hemen herkesin kabul edeceği bir gerçek var, 1980'li...
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm
Ömür su gibi hatta sudan daha hızlı bir şekilde geçip gidiyor, Meydana gelen kazalar sonucu hayatını kaybedenler, toplu ölümler, eceli ile ölenler derken etrafımızda kim varsa teker teker hayatımızdan çıkıp bizi terk ediyor. Akıllara ölüm...
Ah benim yaralı ruhum.!!
Yoğunluk dolayısı ile artık bir adım bile gitmenin nerede ise mümkün olmadığı trafikte kulağımıza bir anda Şair Recep Aktuğ'un yazdığı ve sesini çok beğendiğimiz sanatçı Zuhal Olcay'ın seslendirdiği  "Ah...
Belediyelerde kadrolaşma sancısı
31 Mart tarihinde yapılan yerel seçim sonrası seçimi kazanan belediye başkanları daha seçim kazanmanın keyfini yaşayamadan kucaklarında geçmiş dönemden kendilerine bırakılan milyonlar ile ifade edilen borçlar ve sayısını bu saate kadar...
Siyasetin dışındaki hayat
Siyasetin hayatımıza tamamen egemen olduğu, siyasetsiz bir dakika bile geçirmenin mümkün olmadığı zamanlarda yaşıyoruz, 'dünyanın gelişmiş ülkelerinde de bu durum böylemidir.? şeklindeki soruya da tam teşekküllü bir cevap bulamadığımızdan...
Gebze’nin Şansı: Yaşar Çakmak
Kendisini tanımayanlar için Yaşar Çakmak'ı bir kez daha anlatmakta fayda var, Halen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi başkan vekili olarak görev yapan 'Yaşar Çakmak” 1967 yılında İstanbul'da doğan Yaşar Çakmak İstanbul...
Belediye başkanları geçmişten kalan borçları neden açıklamıyor.?
31 Mart tarihinde yapılan yerel seçim sonrasında seçimi kazanan Gebze Belediye başkanı yaptığı basın toplantısında 'Geçen dönemden bize 366 milyon lira borç kaldı, Gidereyak Marmara Uzmanlar bünyesindeki bütün iştirakler kiraya verilmiş,...
Muzaffer Bıyık’ın “Türkçe Tabela” kararı diğer belediyelere örnek olsun
Gün içerisinde Darıca Belediyesi Basın-yayın biriminden gazetemizin haber merkezine  gönderilen bir haberi gördüğümüzde yıllar yılı teşkilatçılığını zaten bildiğimiz, beğendiğimiz, bu çalışkanlığı ve samimiyeti dolayısı...
Bir ömür daha lazım bize
Geçtiğimiz günlerde internette dolaşırken üstad İranlı büyük yönetmen Abbas Kiyarüstami'nin ölüm döşeğinde dinlediği "Bize bir ömür daha gerek, çünkü bu ömrü umutlanmakla geçirdik"şeklindeki görüntülere denk...
Sevmek bazen vazgeçmektir
Hikayeyi çoğunuz bilirsiniz; Hazreti Süleyman zamanında iki kadın, bir çocuk üzerinde münakaşa ediyor, ikisi de çocuğa sahip çıkıp "bu çocuk benim" diyorlarmış. Anlaşmazlık şuradan ileri geliyordu. İkisi de kıra çıkmışlardı....

banner266

banner263