“İlk sahura ne zaman kalkacağız, İlk iftarı saat kaçta yapacağız, İlk iftar ile son iftar arasındaki bir aylık zaman dilimi içerisinde oruç tutma saati çoğalıyor mu , azalıyor mu..?” sorularına cevap ararken ramazan ayının son haftasına girmiş bulunuyoruz.

Ramazan ayının ikinci haftasından itibaren gündem bir anda “emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında verilen bin 100 lira ikramiye kaç liraya yükselecek.?” sorularına kilitlendi.

Etrafımızda emekli çok, saat başı denk geldiğimiz emekli tanıdıklar

“-Emekli ikramiyesi 4 bin 500 lira olur.

-4 bin 500 çok ama 3 bin beş yüz normal

-Türkiye dış güçler tarafından ekonomik olarak kuşatıldı imkanları fazla zorlayıp düşmanları sevindirmemek lazım kesin 2 bin 500 lira olur

-Hepinizin hesabı yanlış her şeye yüzde yüz zam geldiğine göre emekli ikramiyesi de 2 bin 200 lira olarak şekillenir.

-Bin 500 lira olsa iyidir”

İle başlayan ve saatler boyu devam eden “İkramiye toto” ilgili bakan Vedat Bilgin’in saniyeler içerisinde “bu sene ekonomik sebepler dolayısı ile emekli ikramiyesine zam yok geçen sene olduğu gibi yine bin 100 lira vereceğiz” açıklaması ile bıçak gibi kesildi.

Ancak daha önce bu şekilde birkaç tecrübe geçiren yurdum insanı “-Siz Vedat Bilgin’in dediğine bakmayın, Reisin bu işten haberi yok haberi olur olmaz birkaç gün içerisinde çıkacak ve bayram ikramiyesi en az 2 bin lira olacak diyecek “şeklinde yeni bir beklentiye girdiler.

Tabi bu beklentide Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bu bayramda zam yok yine bin 100 lira olarak nisan ayının son haftasında ödeme yapacağız” dediği gün sona ermiş oldu.

Bayram ikramiyelerinin akibeti belli olunca aynı kitle bu kez “ Ramazan bayramı 9 gün olacak mı.?” sorusuna cevap aramaya başladı, Bu sorunun cevabı da bugün yada yarın yapılacak bakanlar kurulu toplantısı ile karara bağlanacak ve merak edilen bu konuda açıklığa kavuşmuş olacak.

Geçtiğimiz yıl yani hem pandemi varken, hem de fiyatlar bu kadar uçmamışken “Hazır tatil 9 gün oldu, hava da güzel çoluk çocuk arabaya binip Ege yada Akdeniz sahillerinde bir hafta tatil yapalım” diye yola çıkan ve bütçesine göre bir haftalık tatil yapanları bu günlerde nasıl bir sürprizin beklediğini aşağı yukarı hesap edebiliyoruz.

Geçen yıl 6-7 lira olan yakıt bu gün 20 liranın üzerinde, Otel konaklama fiyatlarındaki artışı buradan yazmak istemiyoruz bile, Öyle lüks bir otelde konaklama yerine “bari dışarıda yiyelim daha ekonomik olur “diye düşünenleri de nasıl sürprizlerin beklediğini az çok hepimiz tahmin edebiliyoruz.

Bütün bunların üzerine İstanbul’dan hareket edip Osmangazi köprüsü üzerinden İzmir’e kadar otoyol ve köprü ücretlerine gelen zamlar muhtemelen İstanbul-İzmir arasındaki akaryakıt ücretinden daha fazla olacak noktadadır.

Böylesi bir süreçte “ramazan bayramı tatilinin 9 gün olması 5 gün olması yada 3 gün olması nasıl bir önem arz edecek.?” bizde anlayabilmiş değiliz, “bir kilo domatesi, yarım kilo biberi, bir kilo patlıcanı bile eve götürmekte zorlanan milyonlarca insanın 9 günlük tatilden beklentisi nedir.?” gerçekten merak ediyoruz.

Bu bayramda vatandaş en azından geçtiğimiz yıl salgın dolayısı ile gerçekleştiremediği eş-dost-akraba ziyaretlerini yapabileceği için mutlu, Sağlık bakanı bu günlerde “kapalı alanlarda da maske takmak zorunlu değildir” şeklinde bir açıklama yaptığı takdirde bu eş-dost ziyaret trafiği daha da artacak gibi duruyor.

9 günlük bayram tatili olsa olsa uzun zamandır kahvehane ve kafelerde bir araya gelemeyen okeycilerin , tavlacıların, batakçıların daha fazla bir araya gelmesine imkan sağlayacaktır.

Oda daha az çay kahve tüketmek ve yancıları masalara yaklaştırmamak kaydıyla..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263