Kocaeli'de, 9 aylıkken çocuk felci geçiren 38 yaşındaki Filiz Birinci, eğitimini tamamlayarak yaklaşık 10 yıldır kadınlara dikiş eğitimi veriyor.
İlkokul, ortaokul ve liseyi Ankara'da 11 yıl yatılı olarak tamamlayan Birinci, Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Giyim Üretim Teknolojisi programından mezun oldu.
Sol tarafının felç olması nedeniyle koltuk değneği yardımıyla yürüyen, 8 yıl önce Başiskele Halk Eğitimi Merkezi'ne giyim öğretmeni olarak atanan Birinci, kadınlara dikiş eğitimi vermenin mutluluğunu yaşıyor.
- "Başarmak için hiçbir şey engel değil"
Filiz Birinci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir şeyler öğretmenin mutluluk verici olduğunu belirterek, tek beklentisinin kursiyerlerden teşekkür ve dua almak olduğunu söyledi.
Engelli bireylerle ilgili ön yargıların yıkılması gerektiğini vurgulayan Birinci, "Sonuçta engel beyinde olmamalı. Benim için hiçbir şey engel değil. Sadece hayata 1-0 geriden başlamış oluyorsun ama çoğu insanın yapabildiğini biraz daha geç de olsa yapabilirim. Engelim, işime engel değil. Mesleğimi severek yapıyorum, hiçbir engelim yok. Kursiyerlerim de bana ellerinden gelen desteği sağlıyor." diye konuştu.
Toplumun engellilere yaklaşımının geçmişe göre daha iyi olduğuna işaret eden Birinci, engellilerin başta kişisel gelişim olmak üzere eğitim ve iş imkanlarının arttığını dile getirdi.
Birinci, engellilere yönelik farkındalığın arttığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Geçmişe göre çok daha iyi konumdayız. Okullarda özel eğitim sınıfları var. İlkokul döneminde beni hiçbir okul kabul etmemişti. Ankara'da yatılı okulda 11 yıl ailemden ayrı okumak zorunda kaldım. 'Bu engelli; düşer, iterler, alamayız.' diyen müdürler olmuş. Şu anda her okulda bir engelli ya da özel eğitim sınıfı var. Bir öğrenci bile olsa onlara özel öğretmen veriliyor, asansörler, rampalar var. Şu anki imkanlar çok güzel, önemli olan bunu değerlendirebilmek. Başarmak için hiçbir şey engel değil, yeter ki istensin, hırs ve azim olsun. Utanıp engelli çocuklarını evden çıkaramayan aileler var. Böyle bir hata yapmasınlar, onlar dışarı çıktıkça, sosyalleştikçe kendilerine güvenleri artar. Belki de yatılı okulda okuduğum için daha çabuk olgunlaştım ve kendime güvenimin daha fazla. Eşim de engelli. Her işimizi kimseye muhtaç olmadan yapabilen insanlarız."
Engelli bireylere eve kapanmamaları çağrısında bulunan Birinci, engellilere yönelik dernekler ve spor kulüpleri bulunduğunu anlatarak, "Kendilerine bu şekilde uğraşı edinebilirler. Ben de eşimle bir süre tekerlekli sandalye basketbol takımında yer aldım, bu sayede şampiyonluklar yaşadık." şeklinde konuştu.