Siyaset-Para-Haysiyet

Meslekte tek bir gün bile ayrı kalmadan 25 yılı çoktan geride bıraktık.
Çok önemli olaylara tanıklık ettik.
Yazsak en azından birkaç ciltlik kitap olur.
Siyaset zırhıyla makamından güç alıp kendisini ulaşılmaz hissedenleri, küçük dağları ben yarattım diyenleri gördük.
Parasıyla siyaseti dizayn etmeye çalışanları, siyasetiyle para çarkını kendilerine çevirenleri de gördük.
Onlar gelip geçti,  isimleri dahi anımsanmıyor.
Şimdi siyasette dünün tiranları yok.
Yenileri var.
Çünkü siyaset kimileri için  ‘ikbal, ‘para’, ‘güzel’ hayat demek!
Öyle ya iki gramlık adamlığınız yoktur ancak siyasette bir mevkide olduğunuz da itibarınız oluyor, saygı gösteriliyor boş, boş konuşsanız bile dikkate alınıyorsunuz.
Siyaset açılmaz denilen kapıları size açıyor.
Adrese teslim ihaleler, işler, güçler yağmur gibi yağıyor!
Yeni bir hayat, sınıf,  imtiyaz sağlıyor size.
Nereye kadar?
Siyasetle gelip siyasetle gidene kadar!
Tabi cepleri doldurup gittikten sonra şüphesiz siyasetten kazandıklarınızla mutlu ve güzel bir hayat yaşıyor olabilirsiniz, ama haysiyet, onur ve şeref hak getire.
Yediğiniz yetim hakkı, yaptığınız hırsızlık, haksızlık siyasetten kazandığınız maddi gücün etkisiyle bir sürede olsa görülmezden geliniyor.
Peki, vicdan, ahlak ne olacak? 
Siyasetin pis dehlizlerindeki çıkar kardeşlikleri elbette ki bu pisliklerin ortaya saçılmasına bir şekilde engel oluyor.
Çünkü malı götüren,  kimilerine sus paylarını da veriyor olmalı ki kirli çarkın dönmesine el atanlardan da asla ses çıkmıyor.
Siyasette veya devletin her hangi bir makamını işgal edenleri ahlakı, şerefi ve onuruyla değil,  ‘ne kadar götürdüğü’ üzerine değerlendirip, “Birazdan ben koparsam iyi olur” diyor.
Susanlar, görüpte görmezden gelenler onlar kadar kirli ve haysiyetsizdir.
Onlar da bu kirli düzenin ortağıdır.
HEP DOĞRUYU YAZDIK
Ama bizim kalemimiz hep mazlumdan, haklıdan ve doğrudan yana yazdı.
Hiçbir dönemin, kişinin falan sözcüsü, yağdanlığı olmadık, olmamız da mümkün değil.
Gazetecilik mesleğini de hiçbir maddi veya benzeri piş işleri adına kullanmadık.
Küçük hesaplarımız hiç olmadı.
Paraya göre değil ahlakımız, şerefimizle yazdık, yazıyoruz.
Gazetecilik mesleği içinde ‘maddi’ beklenti içinde olmadan mesleğimizin onuruna uygun olarak yazmaya devam edeceğiz.