03 Kasım 2002 tarihinde iktidara gelen AK Parti kendisine rakip olacak sağ ve muhafazakar noktada siyaset yapan kim varsa başta Süleyman soylu-Numan Kurtulmuş-Tuğrul Türkeş olmak üzere tamamını kendi bünyesine katınca TBMM’de uzun yıllar AK Parti-CHP ve MHP var oldu.
25 Ekim 2017 tarihinde Meral Akşener başkanlığında İYİ Partinin kurulmasına kadar bu durum hiç değişmeden devam etti, Siyasetin bir tarafında AK Parti iktidar diğer tarafında CHP muhalefet olarak 2018 yılına kadar gelindi.
2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminde AK Parti yine başarı sağladı ancak daha sonra yani 31 mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçim tarihi yaklaştıkça siyaseten dengelerin değişeceği de az çok kendisini belli etmeye başladı.
31 Mart 2019 tarihinde CHP ve İYİ Partinin başını çektiği partiler Millet İttifakı isimli bir oluşum içerisine girince AK Parti ve MHP’de aynı noktada “Cumhur ittifakı” isminde seçim işbirliğine gittiler hal böyle olunca pek çok seçim merkezinde tek başkan adayı ve tek meclis listesi ile seçime girildi.
31 Mart akşamı sandıklar açıldığında çok uzun yıllar sonra AK Partinin daha doğrusu Cumhur ittifakının elindeki büyük şehir belediyeleri Millet İttifakına mensup adaylar tarafından kazanılınca siyaset İYİ parti eliyle değişim yaşamaya başladı.
AK Parti halen güçlü, son yıllarda MHP ile seçim ittifakı yaparak iktidarda kalan bu yapıyı yenmenin zorluğunu anlayan ve 31 mart tarihindeki neticeyi gören Millet ittifakına mensup partiler önümüzdeki yıl yapılacak seçime de birlik halinde girmenin kendileri açısından daha faydalı olduğunu görmekte gecikmediler.
31 Mart tarihinde CHP ve İYİ parti öncülüğünde hayata geçirilen millet ittifakına sonrasında Demokrat Parti ve Saadet Partisi de katıldı, Dört parti tarafından oluşan Millet İttifakının yapılanması eksik görülmüş olacak ki Ali Babacan başkanlığındaki DEVA Partisi ile Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki Gelecek Partisine de “Buyurun gelin sizde ittifaka katlın “çağrısı yapılmaya başlandı.
“DEVA Partisi ile Gelecek Partisi millet ittifakına katılacak mı, katılmayacak mı .?” sorusuna cevap aranırken önce 6 siyasi partinin temsilcileri, sonra genel başkan yardımcıları en sonunda da Genel başkanları bir araya gelerek nasıl bir yol izleneceği konuşuldu.
Son bir aydır 6 siyasi partinin genel başkan yardımcıları “Seçime katıldıktan sonra iktidar olduğumuz takdirde nasıl bir siyaset izleyeceğiz.? “ sorusuna cevap bulmak adına gece gündüz demeden çalıştılar, anlaştıkları maddeleri geçtiler anlaşamadıklarını tekrar tekrar tartıştılar ve sonunda “Parlamenter sisteme geçiş” noktasındaki çalışmaları tamamladılar.
6 siyasi partinin genel başkanı Ankara Bilkent otelde bir araya gelip ortak mutabakata imza attıklarında uzun yıllardır “olacak mı olmayacak mı.?” diye düşünülen ittifakta tamamlanmış oldu.
2023 yılının Haziran ayında yapılacağı söylenilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçimine kadar bir araya gelen 6 siyasi parti daha sağlam durabilir ve siyaset etme alanını şu anda olduğundan daha geniş bir noktaya taşıyabilirlerse yapılacak olan seçimden hiç akla hayale gelmeyen neticeler çıkabilir.
2023 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçiminden hangi sonucun çıkacağını şimdiden bilmemiz zor ancak 03 Kasım 2002 yılından itibaren girdiği her seçimden başarı ile çıkan AK Partinin şu sıra MHP destekli olarak hayata geçirdiği Cumhur ittifakının işinin hiçte kolay olmadığını bizde görüyoruz 84 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da görüyor.
Sandıktan nasıl bir sonuç çıkacak.?
Doğrusu çok merak içerisinde bekliyoruz.