“Pehlivanlar bir saat serbest güreşmeli“

KOCAELİ (AA) - KADİR YILDIZ - Güreş otoriterlerinin "efsane" olarak nitelediği, tüm pehlivanların hayalini kurduğu altın kemerin 2 kez sürekli sahibi olan Karamürselli Ahmet Taşçı, yağlı güreşte normal sürenin bir saat olması düşüncesinde olduğunu söyledi.

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde altın kemerin en son daimi sahibi 1997 yılında Ahmet Taşçı oldu.

Kırkpınar yönetmeliğindeki tanımıyla 3 kez art arda başpehlivanlığa ulaşan güreşçinin sürekli sahibi olabileceği altın kemere, daimi olarak 2 kez ulaşan ve aktif güreş hayatına son veren Taşçı, Karamürsel Belediyesi Levent Erdoğan Yağlı Güreş ve Spor Kulübünde yeni Ahmet Taşçıların yetişmesi için gençlere rol model oluyor.

- "Serbest güreşin 40 dakikaya çıkması seyri olumlu etkileyecek"

Ahmet Taşçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ticaret yaptığını, aynı zamanda Karamürsel Belediyesi Levent Erdoğan Yağlı Güreş ve Spor Kulübünde de görev aldığını söyledi.

Yeni pehlivanlar yetiştirdiğini ifade eden Taşçı, dün pehlivanları 5-7 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek 658. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için Edirne'ye gönderdiğini kaydetti.

Taşçı, ustası Kadir Birlik'le pehlivanlara destek olduklarını dile getirerek, güreşin hayatı olduğunu ve ondan kopamadıklarını bildirdi.

Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın'ın yağlı güreşi geleneğine uygun hale getirmek için kademeli olarak puanlamayı kaldırmayı düşünmesini olumlu karşıladığını anlatan Taşçı, şöyle konuştu:

"İstediğimiz bir karardı. Bunu da mart ayında yapılan kurultayda aldılar ve uygulamaya başlayacaklar. 30 dakikalık başpehlivanlık güreşinin 40 dakikaya çıkarılması daha sonra puanlama gibi süresiz güreşin uygulanması çok iyi oldu hatta sezon başından itibaren bu uygulamanın ne kadar faydalı olduğunu güreşseverler de fark etmiştir. Pehlivanlar artık peşrevde, yağ, su ve bezde oyalanıp 30 dakikalık zamanı geçirip puanlamaya gitmeyi beklemektense 40 dakika sıcakta beklenilmez diye düşünerek rakiplerini yenip yağlı güreş oyunlarını uygulayınca seyirciye de seyir zevki çıkıyor."

- "Sürenin bir saat olması düşüncesindeyim"

Bu uygulamanın olmasını uzun yıllardır dile getirdiğini anlatan Taşçı, kendi döneminde bu sürenin 60 dakika veya 75 dakika olduğunu söyledi.

Taşçı, kendi dönemindeki pehlivanların hiçbirisinin puanlamayı beklemediğini aktararak, uzun süre beklemenin sıcakta sporcuyu olumsuz etkilediğini ifade etti.

Yağlı güreş seyircisinin de bunu istediğini vurgulayan Taşçı, "Bu yeni bulunmuş bir şey değil. Ata sporunun yaklaşık 700 yıllık geleneği, kültürümüzün bugüne kadar gelmesinin sebebi bu kurallardı. Bu kuralları eksilte eksilte kuşa çevirdik ama inşallah aslına vuku ediyor. Bunun bir saat olması düşüncesindeyim ama 40 dakikayla da bayağı bir ivme kazandı." ifadesini kullandı.

Taşçı, pehlivanların getirilen kurallara göre maç yaptığını anlatarak, sürenin uzun olmasının pehlivanı geleneksel oyunları kullanmaya iteceğini söyledi.

"Süre uzun, 40 dakika, yıpratıyor insanı, onun için bir an önce rakibimi yeneyim düşüncesi oluşuyor." diyen Taşçı, "Yenerken de ne yapacak? Yağlı güreş oyunlarını uygulayacak. İç kazık, ters paça, künde, kılçık gibi bütün oyunları sergilemek zorunda. Bu güzel bir seyir zevki ortaya çıkaracak. Bu uygulama devam eder ama sürenin biraz daha artması gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Pireye kızıp yorgan yakılmaz"

Geçen yıl hakem kararıyla haksız bir şekilde yenildiğini savunan Recep Kara'nın bu yıl Kırkpınar'da güreşmeyeceğini açıklamasıyla ilgili de konuşan Taşçı, şöyle devam etti:

"Pireye kızıp yorgan yakılmaz. Bu ata sporu, sen başpehlivansın ama hakikaten haksızlığa uğradı. Orada galip ilan edilmesi lazımdı. Orada yeniş var mı yok mu, mevzusuna girdiler. Puanlama süreciydi. Puan olma durumundaki pozisyonu yarattı Recep Kara. Yan düşürdü, daldı. Bu kararlar oluyor. 2-3 gün hakemlik yapıyorlar, zor bir süreç oluyor. Recep Kara'nın o yorgunlukla aldığı karar var ama bence doğru değil. Ata sporu hakem hatalarıyla terk edilecek bir spor değildir."

Kendisinin de birçok hataya maruz kaldığını ancak hiçbir zaman buna benzer bir karar almadığını ifade eden Taşçı şunları kaydetti:

"Vedat Ergin'le 3. kemerimi alacağım seneydi süre bitmişti normalde güreşi uzatmamaları lazım ama hakemler hepsini geçti güreşi uzattı ben de son ihtarı verdirip puan almak için hamleler yaptım neticede maçın benim olması gerekiyordu ama hakemler güreşmemizi talep edince ben de o hırsla bırakmıştım. 3. kemerim öyle gitti. Recep Kara'yla olan maçım 2004 yılındaydı. Aynı şekilde yeniş verilmeyecek bir pozisyonda galibiyet verildi. Hakem heyetine bir şey diyemedik. Onu da sineye çektik. O gün galibiyeti yaşadığı o hakem kararıyla bugün mağlubiyeti yaşadı Recep Kara, ona isyan ediyor. Etmemesi lazım. Aynı pozisyonda galip geldin, aynı pozisyonda mağlup geldin, oluyor demek ki. Onun için bence güreşmesi gerekir. Recep Kara, iyi ve ahlaklı bir pehlivan, ata sporuna da bir kazanç. Seyirciler onu görmek ister bence katılması lazım."

- "Akdeniz-Karadeniz çekişmesi olacak gibi"

Taşçı, bu yılki Kırkpınar'da bir kişiyi favori olarak göstermenin zor olduğunu belirterek, birbirine denk pehlivanların yer alacağını ifade etti.

Orhan Okulu, Ali Gürbüz, İsmail Balaban, Fatih Atlı gibi isimlerin öne çıktığını ancak gençler arasından da iyi pehlivanlar geldiğini ifade eden Taşçı, genç Tanju Gemici'den de ümitli olduğunu bildirdi.

"Biraz Akdeniz-Karadeniz çekişmesi gibi olacak, ağırlıklı iyi pehlivanlar o bölgelerde." diyen Taşçı, Marmara Bölgesi'nden Gemici ile Nedim Gürel'in sürpriz yapabileceğini vurguladı.

- "Neden bir Ahmet Taşçı daha çıkmıyor?"

Güreşseverlerin "Neden bir Ahmet Taşçı daha çıkmıyor?" diye kendisine sorular yönelttiğini aktaran Taşçı, kendi çalışmasını hiçbir pehlivanda göremediğini söyledi.

Ahmet Taşçı, tecrübelerini gençlere aktarmasına rağmen pehlivanların uygulamada yeterli olamadığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çalışmasını yapsa dinlenmesini yapamıyor, dinlenmesini yapsa beslenmesini yapamıyor. Hep bir eksik kalıyor. Bunun bir de Allah vergisi yanı var. Allah vergisi gücü, kuvveti olan çok pehlivanımız var ama bu çalışma anlamında eksik kalıyorlar. Dünyada bir Pele daha yok, bir Maradona daha yok, bir Ronaldo daha yok. Zor tabii yıldız olmak da zor, yıldız çıkmak da zor. Çok çalışmaları lazım, hayatlarını disipline etmeleri gerekiyor. O azmi, sabrı ve çalışmayı gösteremezsen ata sporunda başarılı olmak sıradan oluyor yıldız bağlamında beklediğinde de bunların tamamını yapan yıldızlaşıyor."