Son dönemlerde pek çok vatandaşımız özellikle hafta sonu uzun süre meydana gelen elektrik kesintilerinden şikayetçi, kimilerine göre 1 saat kimilerine göre de 2 saat süre ile yapılan elektrik kesintisi bir anda herkesin ortak” kabusu” ve “endişesi” oldu, vatandaş elektriğin olmadığı 1 yada 2 saat içerisinde “şaşkın ördek” misali öylece kala kalıyor.
Elektrik kesintisi halen daha odun yada kömür sobası kullanan ve teknoloji ile fazla bir samimiyeti olmayanlar için “ne yani 2 saat elektrik olmaz ise dünyanın sonu mu gelir” şeklinde değerlendirilebilir ancak bizim gibi bütün hayatı elektriğin etrafından dönenler için iş nerede ise “Elektrik yoksa hayat ta yoktur” noktasına kadar gelebiliyor.
Meseleye sade bir ev halkının gözünden baktığımızda elektrik bir kere aydınlanma ihtiyacı için olmazsa olmaz durumdadır,
Bu ev halkının ihtiyaçlarının giderilmesi noktasına var olan “elektrikli ev aletleri de” elektrik olmayınca birer boş çöp kutusundan başka bir anlam taşımıyor olacaktır.
Elektrik olmayınca vatandaş elbisesini çamaşır makinasına atamayacak evin hanımı elektrikli ekmek makinasında ekmek kızartamayacak,
Evdeki çocuklar elektrik ile alışan Ütü’ler ile elbiselerini ütülemekten mahrum kalacak evin babası da elektrik olmayınca yine elektrik ile çalışan tıraş makinası ile sakal tıraşı olamayacak ve anne sabah kahvaltısını hazırlamak için buzdolabının kapısını açtığında içerideki gıda mamullerinin bir birine karıştığını üzüntü ve nefret ile görmüş olacaktır..
Tabi elektrik olmayınca artık ısınmak için olmazsa olmazların başında gelen doğalgaz’da olmayınca elektriğe bağlı olarak ev halkı “üşüme nöbeti” geçirmek durumunda kalacaklardır.
Aydınlanmanın ve ısınmanın bulunmadığı bir noktada televizyon seyretmek ve bilgisayarın başına geçip internete girmek gibi kavramlarında o esnada düşünülmesi bile yersiz olur, bunlara bağlı olarak pazar günü kahvaltıya yada yemeğe gelen herhangi bir aile efradının da elektrikle çalışan asansörde kalma riskini de unutmamak gerektiğini düşünüyoruz.
Peki elektrik gittiğinde artık hayatımızın değişmez bir parçası olan cep telefonumuzu şarzı bitmiş yada bitmek üzere ise bu felaket yukarıda saydığımız bütün yokluklarında önün geçeceğinden galiba en büyük sıkıntı cep telefonu şarzı noktasında yaşanacaktır.
Bu ana kadar anlatmaya çalıştıklarımız sadece orta halli bir ev halkının elektrik olmadığında karşı karşıya kalabilecekleri “Kabuslardan” sadece birkaç tanesidir,
Peki evin dışına çıkıldığında koca bir kentin 2 saat boyunca elektriksiz kaldığını görünce acaba hayatımızın hangi karanlık noktalara doğru yol alabileceğini hiç düşündük mü.?
Elektriğin olmadığı bir anda bir yerden başka bir yere gitmek isteyen vatandaş tramvaya binemeyecek, elektrik ile çalışan otobüslere ilgi göstermeyecek, yine Demiryolunda elektrik ile hareket eden trenlerde yolda kalacak,
Alışveriş merkezlerinde bir şeyler alabilmek için diğer katlara çıkmak yada aşağı katlara inmek isteyen vatandaşlarda elektrik kesildiği anda yürüyen merdivenlerde öylece kala kalacak.
Elektrik yokluğunun sanayi kuruluşlarına verebileceği zararı da buradan belirtmeye gerek duymuyoruz, sanayi duracak, çarklar dönmeyecek ve herkes karanlık bir kuyuda kalmış gibi sağa sola bakıp duracak.
Burada sorulması gereken soru şudur” Teknolojiye ve teknolojinin olmazsa olmazı elektrik enerjisine bu kadar bağlı olmak ne kadar doğru..” yarın büyük çaplı bir arıza olsa ve 3 gün elektrik verilmeyeceği söylense acaba elektrik gelince nasıl bir dünya ile karşı karşıya kalacağımız düşünemiyoruz bile.
Olaya bu pencereden bakınca artık her insanın ister istemez teknolojinin esiri olduğunu ve esiri olduğu bu teknolojinin çarklarından da kurtulmasının pek mümkün olmayacağını düşünüyoruz.
Şehirleşmenin bu kadar fazla olduğu, Köyden kente göçün bu kadar fazla olduğu ve herkesin daha teknolojik bir dünyada yaşamak istediği bu ortamda artık geriye dönüş imkanı olmayınca bir tek çare kalıyor oda insan ihtiyacını karşılayabilecek daha teknolojik ve tükenmeyen enerji kaynaklarını insanlığın hizmetine sunmak olacaktır.
Aksi takdirde her elektrik kesildiğinde kafası kesilmiş ancak daha can vermemiş “kanatlı hayvanlar” misali panikten sağa sola çarpmaktan başka vereceğimiz başka da bir tepki olmayacaktır.