Hatırlayan okuyucularımız vardır Geçtiğimiz yıl İran plakalı olan bir otomobil, Bayburt-Gümüşhane karayolunun Aydıntepe yol ayırımı mevkisinde menfez inşaatı için açılan yaklaşık 5 metre derinliğindeki çukura düşüyor, Yaşanan bu feci kazanında üzerinden henüz kısa bir zaman geçmişken, Bayburt-Trabzon hattında şehirler arası taşımacılık yapan firmaya ait minibüs de aynı çukura düştü.

Kazayı gören vatandaşlar hemen sağlık ve itfaiye ile AFAD edikperline haber veriyor, İhbar üzerine kısa süre içinde bölgeye gelen AFAD, itfaiye, emniyet ve sağlık ekipleri, araçlarda bulunan kişileri kurtarmak için çalışma başlatıyor, Ancak ihmal yüzünden anlaşılıyor ki  kazada 6 kişi hayatını kaybederken 3 kişi de yaralandığı haberi kısa zamanda ajanslar vasıtası ile bütün memlekete duyurulmuş.

Ülkemizde meydana gelen trafik kazaları yüzünden ne kadar çok insanımızın hayatını kaybettiği, ne kadar insanın var olan bütün hayatını bir engelli olarak sürdürmek zorunda kalacağı, Kazalar sonucu yüzbinlerce vatandaşımızın bir ömür boyu vücudunun bir uzvunu kaybetmiş bir şekilde yaşamaya mecbur kaldığı ile ilgili belki milyonlarca haber yapılmış, yazı yazılmıştır.

Trafik kazaları neticesinde çarpışan araçlar vasıtası ile uğradığımız maddi kayıpları saymıyoruz bile, Bizim memlekette her ne kadar “Mal canın yongasıdır” şeklinde bir anlayış olsada “Cana geleceğe mala gelsin” ifadesi daha baskın çıktığından bu tür kazalarda maddi kayıplardan daha çok kaybedilen canlar, yaralanmalar sebebi ile sakat kalan insanlar hayatımızı zindan ediyor.

Türkiye’de meydana gelen kazaların çok büyük bir kısmı Edirne’den, Kars’a kadar olan karayolu güzergahlarında devam eden “yol yapım çalışmaları” sırasında meydana gelen ihmallerden kaynaklanıyor, Geniş çaplı bir araştırma yapıldığında bizim ne demek istediğimiz daha kolay anlaşılacaktır.

Yazımıza konu olan kaza da Menfez İnşaatı için açılan ancak kapatılmayan 5 metre derinliğindeki çukura araçların birbirinin ardı sıra düşmesi sonucu yaşanmış, Dünyanın başka bir ülkesinden çıkıp bizim memlekette kapatılmayan bir menfez dolayısı ile hayatını kaybeden insanların ailelerine karşı da mahçup olmanın sıkıntısını yaşıyoruz.

Karayolları görevlilerinin bir ihmali dolayısı ile gencecik bir kardeşini kaybetmenin üzüntüsünü yıllar yılı yaşayan bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak artık daha net bir şekilde anlayabiliyoruz ki dünde-bugünde ülkeyi yönetenler insan hayatına gereken değeri asla vermiyorlar, sorumluların daha doğrusu sorumsuzların irili ufaklı ihmalleri sonucu hemen hergün çok sayıda insanımız trafik kazasında durduk yere hayatını kaybediyor, çocuklar yetim ana babalar evlatsız kalıyor.

Yola asfalt dökmek amacı ile işe başlayan machinist kullandığı makinayı akşam mesai bitiminde trafikte seyredenlerin hayatını riske sokmayacak bir yere park etmiyor, Yolun alt tarfaında var olan iletişim ile ilgli ekipmanlara ulaşmak için açılan kapak iş bittiğinde yerine konulmuyor, daha çok dikine bir şekilde konulan kapakları göremeyen sürücünün kullandığı araç çoğu zaman bu kapaklar tarafından ortadan ikiye ayrılıyor ve çok sayıda can kaybının yaşanmasına sebep olunuyor.

Yol sona erdiği halde gerekli işaret olmadığı için boşluğa düşen araçlardan, Yağış şartlarına uygun olmadığı için biriken suya dalıp metrelerce uzağa düşen otomobilerimi görmekistersiniz, yazımızın başında da belirtiğimiz gibi açılan ancak kapatılmayan menfezlare düşen araçlarımı görürürsünüz , her biri ayrı bir felaket.

Bu kadar olumsuzluklar ile birlikte sürücülerimizde trafik kurallarına yeterince uyduklarını söylemek zaten zor, gideceği yere bir an once ulaşmak adına deli gibi hız yapan sürücüler, Sağa-sola dönüşlerde sinyal vermeyi büyük bir gereksizlik gören sürücüler, bunlara ilaveten sol şeridi evinin bahçesi gibi grup hiç bir hal ve şartta arkasındaki araca yol vermeyen sürücülerde trafiği herkese zehir ediyor.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263